İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Samsun’da bulunan medya temsilcileri ile bir ortaya geldiği kahvaltı programında, “18 yaşından 64 yaşına kadar muhakkak bir siyasi kimlik ve kanıda yaşamış birisiyim. Asla bir makam, mevki, yer, vazife elde etmek için hiç bir gayretim olmadı. Halkıma yararlı olacağına inanırsam öbür bir partiye giderim” dedi.
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “24 Temmuz Basın Bayramı” dolayısıyla Samsun’da bulunan medya temsilcileri ile bir ortaya geldi. Çok sayıda medya temsilcinin katıldığı programda bir konuşma gerçekleştiren Demirtaş, MHP’ye geçeceği konusunda yapılan savlara karşılık verdi.
“Ben DÜZGÜN Parti’ye konuk olarak geldim”
Bu yaşına kadar bir koltuk elde etmek, makam, mevki değiştirmek için hiç bu türlü bir kaygısı olmadığını söyleyen Demirtaş, “İYİ Parti binasında aday gösterildiğimde oradaki arkadaşlarımız bana ‘başkanım siz her yerde ülkücüyüm diyorsunuz yarın seçimi kazandığın zaman burada durmayacaksın üzere durum var’ dediler. ‘Gidecek misin?’ diye sordular. Ben de dedim ki ‘İYİ Parti’li değilim, CHP’li de değilim. İkisi kendi ortasında ittifak etti bana teklif getirdiler. Beni aday yapın demedim. Onlar bana gel aday ol, seninle seçimi kazanabiliriz dediler. Ben de Necattin Demirtaş olarak seçime girmeyi kabul ettim. Ben DÜZGÜN Parti’ye konuk olarak geldim’. Konuk olarak buraya geldiğimde kendine kendine şunu söylemem lazım: O denli bir ortam bulmalıyım ki kendime aslında burası benim evimmiş diye söylemem lazım. Bu konuk ne zaman gidecek diye gözlerseniz ben esasen orada durmam dedim. Bunlar seçim öncesinde oluyor. Ben şuan da 64 yaşındayım. 18 yaşından 64 yaşına kadar aşikâr bir siyasi kimlik ve kanıda yaşamış birisiyim. Ben icraatım da hangi partili diye muamele yapmam. Tüm çalışanlarımı Allah’ın bir emaneti olarak görürüm. Hizmet yaparken de bu noktada hareket ederim” diye konuştu.
“Seçimi kazandığım gün İlkadım Belediyesi önünde siyasi kimliğimi bıraktım”
2019 seçimlerinde her bölümden kendisine oy verildiğini söz eden Demirtaş, “Seçimi kazandığımda bana oy veren vermeyen herkesin belediye başkanıyım dedim. Bizim sorgulamamızın temel sebebi şudur: GÜZEL Parti’liler gelir mi gelmez mi diye bakıyor. CHP orada mı kalacak burada mı kalacak diye bakıyor. MHP bize gelir mi gelmez diye bakıyor. Bu çeşit öyküler de anlatılacak birçok şey var. Tablo bu türlü olunca herkes kendine nazaran bir yorum katıyor. Kimlik itibariyle yakınlık itibariyle olaya baktığınız zaman ülkücü kimlikli bir adamım. Bize yakışan şudur: Necattin Demirtaş bu yaşına kadar bir koltuk elde etmek için makam, mevki değiştirmek için hiç bu türlü bir kederi olmadı. 2014 seçimlerinde herkes bize ‘seçimi kazanacak’ dedi ancak kaybettik. Ben inançlı bir beşerim. Allah nasip ederse bu işler oluyor. Şu anda ben tahminen Türkiye’de en güç olan işlerden birini yaptığımız için biraz da bunlar muhatabız. AK Parti’li bana oy verdi, CHP’li, UYGUN Parti’li bana oy verdi. MHP’nin yüzde 95’i bana oy verdi. Birinci sefer benim hayatımda Faziletçiler bana oy verdi. Bunu başarmış olmak beşere bambaşka bir memnunluk veriyor. Hizmet noktasındaki sorunları aşmak için irade gösterebilir. Bunun dışında asla bir makam, mevki, yer, vazife elde etmek için hiç bir gayretim olmaz. Kaideler bu kentle ilgili bir şey yapmamız gerektiğinde öteki yere geçeceğimiz konusunda aklım kanaat gelirse giderim. Necattin Demirtaş kendi geleceği için yerini oynatmaz. Halkla ilgili ülkemle ilgili sorun olacaksa elbette ki oynatırım. Bedel ödenecek ise canımızı da veririz. Bu ülke için can vermekten öte çok çalışmak gerektiğini yaşayarak öğrendik” formunda konuştu.
“Halkıma yararlı olacağına inanıyorsam yaparım”
Topluma hizmet götürmek açısından gurur yapmanın bir gereği olmadığını belirten Demirtaş, “Bizim şu anda bu hizmeti götüremeyeceğimiz yönünde kanaatimiz yok. Şu anda gereksinim yok. Fakat ileride olursa diye açık kapı bırakma sebebi bu. Benim kendi açımdan koltuk elde etmek için bir atılım yapmam. Onu anlatmaya çalışıyorum. Fakat ileride bu işi götürmekte halkıma yararlı olacağına inanıyorsam bunu yaparım. Niçin yapmayayım. Topluma hizmet götürmek açısından gurur yapmanın bir gereği yok” sözlerini kullandı.
Program toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
