
Olimpik sporcularımız son dönemde hiç olmadığı kadar popüler hale geldi. Cimnastikçimizi de, yüzücümüzü de, okçumuzu da, badmintoncumuzu da tanıyoruz.
Voleybolcularımız zaten dünya çapında hak ettikleri şöhreti kazandılar.
Ancak popülaritenin tek başına başarı anlamına gelmediğini açıkça gördük.
Tarihimizin en başarısız olimpiyat oyunlarından birini yaşadık.
Sporcularımızdan beklediğimiz sonuçları neredeyse hiçbirinden alamadık.
Türkiye bu kadar büyük bir hayal kırıklığını hak etmedi.
Başarılarıyla göklere çıkardığımız sporcular, başarısızlıkla karşılaştıklarında da eleştiriyi olgunlukla karşılamalılar.
Ancak eleştiriler sadece sporcularla sınırlı kalmamalı.
Bu başarısızlıkta asıl sorumlular kim?
Federasyonlar neden sessiz?
Olimpiyatlardan sonra Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Federasyonlara her türlü imkanı sağladık, bu başarısızlığın hesabını soracağız” dedi.
Bu sözler halkta bir umut yaratmıştı, ancak maalesef hiçbir somut adım atılmadı.
Olimpiyatların üzerinden iki ay geçti.
Ne bir federasyon başkanı istifa etti ne de herhangi bir özeleştiri geldi. Spor dünyasında kimsenin sorumluluk almadığı bir tabloyla karşı karşıyayız.
Federasyonlar neden hala sessiz?
Bu soruların cevapları verilmediği sürece, bu başarısızlık gölgede kalmaya mahkum olacaktır.
Belki konu zamanla unutturulmaya çalışılıyor, ancak bu başarısızlık hafızalardan silinmemeli. Hesap sorulmadıkça, sporumuz yeniden ayağa kalkamaz.
Türkiye bu durumu hak etmiyor.
Sorumlular bir an önce ortaya çıkmalı ve hesap vermelidir.
Daha da önemlisi, olimpiyat başarısızlığının sadece sporcunun bireysel performansına indirgenmesi büyük bir yanılgıdır.
Başarı bir takım işidir.
Federasyonların yönetimsel hataları, uzun vadeli planların eksikliği, antrenörlerin yetersizliği gibi konular da gündeme gelmeli.
Biz sporcuları ne kadar desteklesek de, onları doğru yönlendiremeyen bir sistemde büyük başarılar beklemek gerçekçi değil.
Eleştirinin ötesine geçip, yapıcı çözümler bulmadıkça gelecekte de aynı sorunlarla karşılaşacağız. Sadece sporcular değil, bu başarısızlıkta payı olan herkes Bakan dahil sorumluluk almalı ve gereğini yapmalı.