Gündem

Bakü’nün kurtuluşu İstanbul’da kutlandı

İstanbul’da Cemile Sultan Korusu havuz başında gerçekleşen ve pandemi nedeniyle toplumsal ara kurallarının titiz bir şekilde uygulandığı davette Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, İstanbul Başkonsolosu Nermine Mustafayeva, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakan Yardımcısı Alparslan Kavaklıoğlu, TBMM Türkiye Azerbaycan Parlamentolar ortası dostluk kümesi başkanı Şamil Ayrım, Karadeniz Ekonomik İşbirliği  konseyi genel sekreteri Arif Hacıyev, SOCAR Türkiye CEO yardımcısı Mikayıl Yusifov, İstanbulun ilçe belediye başkanları, Türkiye ve Azerbaycan’ın medya genel yayın yönetmenleri ve çok sayıda basın temsilcisi, emekli diplomat ve milletvekili, iş insanları STK temsilcilerinden müteşekkil nezih bir küme iştirak gösterdi .

İKİ ÜLKE ILGILERI DEĞERLENDİRİLDİ

Ev sahibi TADİV Azerbaycan Evi başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, açılış konuşmasında Azerbaycan Devlet Diaspora Başkanlığının takviyesi ile gerçekleşen Kafkas İslam Ordusunun 15 Eylül 1918 tarihindeki Bakü ‘nün düşman işgalinden kurtuluşunun iki ülke ortasındaki ilişlilere tarihi perspektiften tesirine dönemin belgeleri ile ışık tuttu.

Attar konuşmasında, “102 yıl önce yazılmış muhteşem ve zaferle yoğrulmuş bir tarihi kutluyoruz bu gün” dedi. Attar konuşmasına şöyle devam etti:

“İnanmış kişilerin, Azerbaycan’ı sevenlerin, bir millet olduğumuzu tereddüt etmeden icraatlarıyla ortaya koyanların, Azerbaycan için canlarını, kanlarını kurban eden  Kafkas İslam Ordusu şehitlerinin öyküsünün konuşulduğu bir tarihtir 15 Eylül. Bize emanet edilen son derece önemli olan bu tarihi, kardeşliğin mirasını yeteri kadar anlatmamız gerekiyor. Evini, barkını, doğduğu toprağını bırakarak 1918’de Bakü’yü kurtarmak için yollara düşen, çileli bir seyahat sonrasında Bakü’yü kurtaran, bugünleri yaşamamızı sağlayan insanların, dolayısıyla ‘Bir Millet İki Devletin’ öyküsünün anlatıldığı bir tarihtir” diye konuştu.

“OSMANLI’NIN SON ZAFERİ BAKÜ’DEDİR”

“Osmanlı’nın yurt dışındaki son zaferinin Bakü’de olması ordumuzun her zaman ve en güç şartlarda bile teşkilatlanabilirliğini gösteriyor” diyen Attar iştirakçilere teşekkür etti .

TADİV Azerbaycan Evi tarafından yapılan “ Tovuz’dan TurAz’a “ belgeselinin gösterimi ile devam eden gecede kürsüye çıkan  Milli Savunma Bakan Yardımcısı Alparslan Kavaklıoğlu konuşmasında  kardeş Azerbaycan ile Türkiye ortasında Silahlı Kuvvetlerimizin de tüm alanlarda olduğu üzere yürüttüğü iş birliğine değindi ve Kafkas İslam Ordusunun Bakü zaferinin önemine değindi .

Azerbaycan Ankara Büyük Elçisi Hazar İbrahim ve TBMM Türkiye Azerbaycan Parlamentolar ortası dostluk kümesi başkanı Şamil Ayrım konuşmalarında, iki ülke ortasındaki ilişkilerin çimentosunu oluşturan Kafkas İslam Ordusunun Azerbaycandaki faaliyetleri ve önemi üzerinde durdular.

Ermenistan tarafından stratejik önem arz eden Azerbaycan’ın Tovuz iline yapılmış taaruz sonrasında Türk kamuoyunun gündeminde yeniliğini daha farklı bir heyecanla koruyan bir millet iki devlet öyküsünün güzelliğini yansıtan gece, Azerbaycanlı sanatkarlar tarafından icra edilen, günün mana ve önemine uygun küçük konser ile bitti .

15 Eylül 1918’DE NE OLMUŞTU?

Bakû’nün İngiliz-Rus-Ermeni işgali altında olması ve Ermeni Taşnakların Bolşevik ismi altında 20 binden fazla Azerbaycanlıyı katletmesi, genç cumhuriyetin varlığını tehdit etmekteydi.Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra 8 Haziran 1918 yılında Osmanlı Devleti ile ortalarında Azerbaycan Milli Şurası  da bulunan yeni Kafkasya devletleri ortasında Batum Antlaşması imzalandı. Antlaşmada yer alan “dostluk ve karşılıklı yardım” hususu yeterince Osmanlı Devleti, gerektiği takdirde Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’ne silahlı yardım yapmayı kabul etti.

Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa’nın komutasındaki birçok eski muhacerete mensup askerlerden oluşan yaklaşık 20.000 kişilik Kafkas İslâm Ordusunun Bakü uğrundaki vuruşmaları Haziran ayı sonlarında başladı. Azerbaycan’da ilk uğraş Gence’de Ermeni mahallesinde silahları toplarken vuku buldu. Kafkas İslam Ordusu 10 Haziran’da Gence’ye dahil olduğunda Kazağ, Tovuz’dan geçerken kendilerini sevinçle karşılayan halkın büyük kısmı orduya katıldı. Kafkas İslam Ordusunun Azerbaycan’da sevinçle karşılanışını 1937 yılında Stalin tarafından Pan-Turanist, Pan-Türkçü diye itham edilerek kurşuna dizilen Ahmet Cevat,  “Vefalı Türk geldi yene, selam Türkün bayrağına” sözlerini içeren ‘Çırpınırdı Karadeniz’ şiiriyle dile getirmekteydi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu