Kahramanmaraş’ta Vilayet Afet Risk Azaltma Planı toplantısına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Arabalarımızı yenilemek için çaba ettiğimiz kadar binalarımız da yenilemek için uğraş sarf etmeliyiz” dedi.
Kahramanmaraş’ta Vilayet Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Tanıtım Programında konuşan Bakan Soylu, insanların enkazdan kurtarmayı düşünmek yerine, insanların enkaz altında kalmamaları için çalışmaların yapılacağını söyledi. Zelzelelerde ziyan gören binaların çoğunluğunun 90’lı yıllarda yapıldığını tabir eden Bakan Soylu, “Yaklaşık 2019 yılı Mayıs ayından itibaren burada hummalı bir çalışma içindeyiz. Bunun her basamağını takip ettik. Bu çalışma bizim için örnek ve pilot bir çalışmadır. Geçen gün Lüblan’da patlama oldu ve ilk elini uzatan AFAD oldu. Bu kurumu Allah nazardan korusun ortaya koyduğu global manada yeterli bir marka oluşturdu. Zelzele ve doğal afet deneyimleri vardır. Bir yandan Karadeniz’de doğal olaylar, Doğu Anadolu’da sarsıntı ve çığ felaketleri oluyor. Bir yerde doğal afet olabilir lakin o yerde afet riskini azaltmak ta bizim vazifemizdir. 99 depremindeki görünümler tekrar ortaya çıkarsa ulaşılamaz tablolarla karşılaşırız. Kahramanmaraş zelzele bölgesi ve afet bölgesidir, zelzele olur olmaz çabucak özel otomobillerimizle yola çıkıyoruz. Bunlar yanlış, yollar tıkanacak ve tıkanmaması gerekir. Yollar tıkandığı zaman ambulanslar ulaşmak istediği yerlere ulaşamayacak. Ulaştığı zaman hastaneye de ulaşması gerekecek. Kahramanmaraş’ın oluşturduğu risk planı Türkiye afet planı ile tüm Türkiye’ye teşvik edeceksek ve 81 vilayetimizde toplantılarımızı yapıp risk çalışmalarını tamamlayalım. Kahramanmaraş’a en kısa müddette arama kurtarma ünitemizi kuracağız” dedi.
Ormandan itfaiyeye, AFAD’dan jandarmaya önemli ünitelerin telefonlarının tek bir hatta birleşeceğini söyleyen Bakan Soylu, “Önümüzdeki hazirana kadar Türkiye’de ormandan itfaiyeye, AFAD’dan jandarmaya, polise, Sahil Güvenlik’e, sıhhate kadar acil hizmet numaralarının hepsini kaldıracağız, 112 numarasında birleştireceğiz. Bu yazılım akıllı bir yazılım ve gelen bütün ihbarları akıllı bir yazılımla tahlil edecek, hırsızlık en çok hangi bölgede oluyor, trafik kazaları en çok nerelerde oluyor, orman yangınlarında en çok badire nerede oluşuyor üzere bütün bunları tahlil edecek ve bütün kurumların önlem almaya, önceden bunlara yönelik yapılabilecek aksiyonları oluşturmaya sevk edecek” dedi.
İzlediği bir görüntü sonrası kederini dile getiren Bakan Soylu, “İnşaat mühendisi odası temsilcisinin görüntüsünü seyrettim, İstanbul ile ilgili konuşuyor, insan üzülür haydi siyaset bunu yapar, bilerek ya da bilmeyerek yapar daha düzgünü olsun diye yapar. Sana ne oluyor arkadaş, diyor ki, “İstanbul’da toplanma alanı yok” diyor. Ismini koymuşuz zati toplanma alanı demişiz. Toplanma alanlarını belirleyelim ve bir toplanma alanı oluşturuluyor, bu bazen bir park olabiliyor, bunlar e-Devletten de vatandaşlarımıza ilan ediliyor. Barınma alanı öteki bir şey, toplanma alanı öteki bir şey. Ben bunu bu arkadaşlara anlatacaksam gerçekten alfabeden başlamamız gerekir Elazığ’da yaptık ya barınma alanı, geniştir ve içinde spor salonları, konteynırlar. Sarsıntıya güçlü olarak yapılmış yurtlar, binalar ve yapılardır. Bütün bunlar bizim tespit ettiğimiz yerlerdir. Toplanma alanları ise zelzelenin ilk anında aşikâr yerlerdir. Lakin arkadaşımız bir çentikte ben atayım diyor, aslında sabah akşam eleştiriliyorlar lakin burada yetkinliğini düşündüğümüz bir kişi vatandaşlarımızı yanıltmaya yönelik açıklarsa ben buna üzülürüm. Tabi, eksiklerimiz varsa söylenecek biz de imkanlarımız çerçevesinde tamamlamaya çalışacağız” sözlerini kullandı.
“Artık enkaz altından insanları nasıl kurtaracağımızı düşünmektense, sağlam binalarla insanları enkaz altında kalmamaları için uğraşıyoruz” diyen Bakan Soylu, “99 zelzelesinde ziyan gören binaların yüzde 40’ı 90’lı yıllarda yapılan binalardır, Misal şekilde Elazığ zelzelesinde, ziyan gören binaların yüzde 60’ı da 90’lı yıllara aittir. Dolayısıyla bu ve gibisi kriterlere nazaran kentlerimizin risk raporları oluşturmalı ve bize düşen misyon ve sorumlulukları süratlice yerine getirmeliyiz” halinde konuştu.
