Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “şiddete karşı sıfır tolerans” vizyonuyla kadına yönelik şiddetle çabalarını kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti.
Şiddeti bir insanlık cürmü olarak gördüklerini, kimden ve nereden gelirse gelsin reddettiklerini vurgulayan Selçuk, “Devletimizin tüm kurumları ile eş güdüm içerisinde topyekün bir uğraş yürütüyoruz. Kültürümüzde ve inancımızda asla yeri olmayan şiddeti yok edebilmek için kollayıcı ve önleyici önlemlerimizi daha da yaygınlaştırarak, gücümüzü bu gayrete yoğunlaştırmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
Selçuk, hukuk önünde, kadın yahut erkek olmasına bakılmaksızın mağduru müdafaanın devletin asli vazifesi olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Zira gerek iç mevzuatın gerek memleketler arası mukavelelerin son maksadı insanı yaşatmaktır. Daima birlikte tek gayemiz Ayşe Paşalı, Münevver Karabulut, Özgecan Aslan, Şule Çet, Emine Bulut, Ceren Özdemir, Gamze Pala, Pınar Gültekin ve daha kaç canlarımızı kıyılmadan koruyabilmek. Her insan evladının en biricik ve en pahalı olduğuna dair merhameti aşılayabilmek.
Bu saikle, son 18 yıldır kadına yönelik şiddetle çaba başta olmak üzere, kadınlarımızın hayatın her alanında faal bir şekilde yer almaları için ihtilal niteliğinde düzenlemeleri hayata geçirdik. 81 ilde yaygınlaştırdığımız Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimiz (ŞÖNİM) ve 145 kadın konukevimiz başta olmak üzere kurumsal kapasitemizi artırdık.”
“KADINA ŞİDDET, İNSANLIĞA İHANETTİR”
Aileleri güçlendirmek ve kadınları korumak doğrultusunda tüzel altyapıyı daha da güçlendirecek her türlü yasal düzenlemeyi, toplumun değişen gereksinimleri ve tesir tahlilleri göz önüne alarak yapmayı sürdürdüklerini belirten Selçuk, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda, geçtiğimiz 25 Kasım’da 5 Bakanlığımızın ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın iştirakiyle ilk kez 75 unsurluk geniş kapsamlı bir uyum planını imza altına aldık. Kadına yönelik şiddetle çaba konusunda, devlet olarak duruşumuz da tutumumuz da dün olduğu üzere, bugün de son derece net: ‘Kadına şiddet, insanlığa ihanettir.’
Lakin şiddetle uğraş yasama, yürütme ve yargı erklerinin yanı sıra tüm toplumun farkındalığını ve sorumluluğunu gerektiren bir zihniyet meselesidir. Bir seferberlik ruhuyla hareket etmemiz bu çabada başarılı olmamızın yegane yoludur. Kadına yönelik şiddetle uğraş, her türlü ideolojik bakış açısı ve siyasi mülahazanın dışında ve üstünde tutulması gereken temel bir insanlık meselesidir. Dolayısıyla, şiddeti uygulayanlar kim olursa olsun, 83 milyon tek yürek ‘şiddete dur!’ diyebilmeliyiz.”
