Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, katıldığı CNN Türk canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı. AYM’nin Enis Berberoğlu kararını kıymetlendiren Adalet Bakanı Gül “Bir gerekçeli kararı şimdi yayınlanmadı. AYM kararı bağlayıcıdır. Fakat önce bir münasebetin ortaya çıkması lazım” dedi.
Gül’ün açıklamaları şöyle:
“E-duruşma pandemiden önce bir hayalimizdi. Bu hafta Ankara’da pilot olarak başlattık. Avukat arkadaşlarımızla konuştuk çok mutlular. “Bu kadar da beklemiyorduk” diyorlar. Ofislerinden duruşmaya gitmeden yargılamalar yapılıyor. Ankara’dan sonra İstanbul ve öteki illere de yaygınlaştıracağız. 2021’de yaygınlaşmış olur gayemiz o.
Cezaevlerinde görüntülü görüşmeyi de pilot olarak başlatıyoruz Ankara ve İstanbul’da. Bu da çok önemli bir hayalimizdi.
“ASLA KABUL EDİLEMEZ”
Asla kabul edilemez. Ben de şiddetle kınıyorum. Hakikaten yargı da gereğini yapmıştır. Soruşturma devam etmektedir. Bu türlü meslekleri icra edenlerin daha kuşatıcı birleştirici rolü olması gerekirken bu asla tasvip edilemez. Bu bir vandallıktır.
Sonraki gün bu görüntüler çıkıyor. Savcılık belge girince ek söz alıyor. Fakat bu görüntüler toplumsal medyaya düşmese de belgeye girdiğinde sözünü alacak. Yargı herkese lazım. Hakim savcı yargı faile bakmaz. Fiile bakar. Ve delillerle bağlıdır.
“GEREKÇELİ KARAR ŞIMDI YAYINLANMADI”
Bir gerekçeli kararı şimdi yayınlanmadı. Bu gerekçeli karar yayınlandıktan sonra lakin bir kıymetlendirme yapmak mümkün olur. AYM kararı bağlayıcıdır. Lakin önce bir münasebetin ortaya çıkması lazım.
Vatandaşlarımız müsterih olsun. Tutuklu ya da hükümlü de olsa Türkiye cumhuriyetine emanettirler. Her türlü önlemlerimizi aldık. Tüm hükümlü ve tutuklulara dezenfektan materyaller fiyatsız verildi. Pandemi güvenliği ile ilgili çok önemli adımlar atıldı. Adliye ve cezaevlerinde önlemler kesintisiz ve büyük bir titizlikle sürdürülmeye devam ediliyor.”
NE OLMUŞTU?
Anayasa Duruşması, durdurulan MİT TIR’ları görüntülerini Cumhuriyet gazetesine verdiği iddiasıyla yargılandığı davada 5 yıl 10 ay mahpus cezası alan Enis Berberoğlu’nun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının oy birliğiyle ihlal edildiğine hükmetmişti.
Anayasa Duruşması Genel Konseyi’nin oy birliğiyle aldığı kararın münasebetinin daha sonra yazılacağı belirtilmişti.
