BursaYazarlar

Bahçeli’den Tarihi Çıkış

Bugünkü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları, siyaset sahnesine yeni bir denge getirdi.

Bahçeli, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye gelerek PKK’nın lağvedildiğini açıklamasını istedi.

Bu çağrı, Bahçeli’nin terörle mücadelede daha farklı bir yol izlenebileceğine dair sinyaller verirken, Türkiye’nin terörsüz bir gelecek inşa etme kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.

Bu konuşmanın ardından, gözler bir kez daha PKK ve HDP cephesine çevrildi.

DEM’in Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Bahçeli’nin çağrısına hızlı bir yanıt verdi. “Önce tecrit kaldırılsın, inisiyatif almaya hazırız,” şeklindeki açıklaması, yeni bir sürecin başlayabileceği yönündeki spekülasyonları arttırdı.

Ancak bu noktada dikkat çeken asıl soru şu: HDP ve DEM, bu teklife ne kadar inisiyatif alabilecek?

Yıllardır Öcalan’ın serbest bırakılmasını savunan bir siyasi çizgi, şimdi devletin önlerine sunduğu bu teklif karşısında nasıl bir yol izleyecek?

Bugün Bahçeli’nin yaptığı çağrılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel’in destekleriyle yeni bir başlangıcın kapısını aralıyor.

Terörsüz bir Türkiye hedefi, artık siyaset sahnesinde daha geniş bir destek bulmuş durumda. Yarının nasıl şekilleneceğini zaman gösterecek, fakat bugün atılan adımlar, Türkiye’nin geleceği adına önemli bir dönemeç olarak hafızalarda yerini aldı.

Cumhur İttifakı’nın açtığı bu fırsat penceresi, ülke geleceği adına önemli bir adım olarak görülüyor. Bahçeli’nin açıklaması, bir devlet aklının ürünü olarak yorumlanmalı.

Artık eski çözüm süreci tartışmalarının yerini daha kararlı ve ortak akıl etrafında şekillenen adımlar alıyor.

Bahçeli’nin vurguladığı gibi, Türkiye’nin dış baskılara kapalı ve bin yıllık kardeşliği güçlendiren bir yaklaşıma ihtiyacı var.

Bu mesele yalnızca bir strateji değişikliği mi yoksa terörle mücadelede köklü bir değişimin habercisi mi, zamanla göreceğiz.

Öcalan’ın PKK üzerindeki rolü ve örgütün farklı güç odaklarıyla olan bağlantıları bu süreçte daha net şekilde ortaya çıkacak gibi görünüyor.

Özellikle, PKK’nın dış güçlerin kontrolünde olup olmadığı, bu süreçte sınanacak en önemli meselelerden biri olabilir.

Bahçeli’nin çıkışı şu ana kadar yapılan klasik terörle mücadele stratejilerinden farklı bir yaklaşım olarak dikkat çekiyor.

Bu çağrının, Öcalan’ın sembolik liderliği üzerinden yapılması, PKK’nın ne kadar bağımsız bir yapı olduğunu sorgulatan bir hamle.

Eğer Öcalan gerçekten bu çağrıya yanıt verirse, PKK’nın ideolojik ve yapısal çözülmesi söz konusu olabilir.

Ancak bu, sadece bir başlangıç olabilir; zira terörle mücadelenin çok katmanlı bir süreç olduğunu unutmamak gerek.

Sonuç olarak, Bahçeli’nin bu teklifi, siyasette yeni bir dönemin başladığını ya da mevcut stratejilerin yeni bir şekil aldığını gösteriyor olabilir.

Devlet aklı, terörle mücadelede çözüm arayışlarını sürdürürken, Bahçeli’nin önerisi farklı çevrelerden çeşitli tepkiler alacak gibi görünüyor.

Ancak ne olursa olsun, bu sürecin sonunda, Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir dönemeçten geçtiği aşikar.

Önümüzdeki süreçte, bu çağrının siyasi arenada nasıl yankı bulacağını ve terörle mücadelede nasıl bir etki yaratacağını hep birlikte göreceğiz.

Başa dön tuşu