Gündem

Asırlardır dimdik ayakta duran Karahisar Kalesi’ni de Korona virüs vurdu

Yaz döneminde günde yüzlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Afyon Kalesi’nde, Korona virüsten (Kovit-19) dolayı ziyaretçi sayılarında düşüş yaşanmaya başladı. Kale etrafındaki işletme sahipleri bilhassa yaz döneminde günlük 500’ün üzerinde ziyaretçinin geldiği kaleye pandemi döneminde ise yaklaşık 50 kişinin geldiğinden keder yakındılar.

226 metre yüksekliği ile Anadolu’nun en yüksek kalelerinden biri olma özelliğini taşıyan Karahisar Kalesi’nin pandemi döneminde ziyaretçi sayısı düştü. Bilhassa yaz döneminde kente gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinin başında gelen kale bu yıl Korona virüsten dolayı eski günlerini özler oldu. Kentin tam ortasında olan ve kentin bakılan her noktasında görülebilen kale yüzyıllara meydan okumaya devam ederken, gelen ziyaretçilerine de 226 metre yüksekten seyrine doyumsuz bir görünüm sunuyor.

Kale eteklerinden uzun yıllardan bu yana çay bahçesi işletmeciliği yapan Mevlüt Yaşar, Korona virüsten dolayı son aylarda kaleye gelen ziyaretçi sayısını da etkilediğini kaydetti. Önceki dönemlerde daha ziyaretçilerin daha fazla olduğunu anımsatan Yaşar, “Önceden ziyaretçi sayıları çok çok âlâ oluyordu. Şuanda hastalık nedeni ile gelen fazla olmuyor. Hastalık olmadan önce 500 kişi geliyordu. Şimdilerde ise 50-60 kişi anca geliyor. Bizde burada vatandaşlara içecek hizmet veriyoruz” dedi.

Asırlara meydana okuyan Karahisar Kalesi’nin tarihçesi

226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya kütlesi üzerinde yer alan Afyonkarahisar Kalesi, MÖ.1350 yılında Hitit İmparatoru II. Murşil zamanında, Arzava Seferi’nde müstahkem mevki olarak kullanılmış ve Hapanuva ismini almıştır. Kale, Bizans ve Selçuklular zamanlarında da önemli çarpışmalara sahne olmuştur.

Kalenin tepesinde M.Ö.1200-700 tarihleri ortasında Anadolu’da yaşamış olan Frigler Dönemi’ne ilişkin kültür izlerine rastlanmakta olup, Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış birçok tapınma yeri ile 4 adet büyük sarnıç (su çukuru) bulunmaktadır. Surları, Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat zamanında kale dizdarı olan Mimar Bedrettin Gevhertaş tarafından 1235 yılında onarılmış, ayrıyeten kaleye küçük bir mescit ile yanına saray yaptırılmıştır. 1573’te Osmanlı Sultanı II. Selim’in buyruğuyla Mahmut Beyefendi tarafından burçları, sarnıçları ve kulesi tekrar onarılmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakın!