Uzun yıllardır gündemde olan ve koronavirüs pandemisinin yol açtığı ekonomik krizde daha çok kabul görmeye başlayan ‘evrensel temel gelir’, Almanya’da pilot uygulama olarak devreye girecek.
6 yıldır hudutlu sayıda bireye nizamlı 1000 euro ödeme yapan Benim Temel Gelirim isimli dernek, Almanya Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (DIW), Max-Planck-Enstitüsü (MPI) ve Köln Üniversitesi ile işbirliği içinde bir üniversal temel gelir (ETG) deneyi yürüteceklerini duyurdu.
140 bin kişinin bağış yaparak finansör olduğu ve salı günü açılan internet sayfasıyla düğmesine basılan program kapsamında 120 gönüllü aranıyor.
Birinci ikamet yeri Almanya’da bulunan ve en az 18 yaşında olan herkes başvurabiliyor.
Başvuranların sayısı 1 milyona ulaştığında, içlerinden 120 kişi seçilecek.
Bu 120 şahsa 2021 yılının baharından itibaren 3 yıl boyunca her ay 1200 euro ödenecek.
Bu ölçü, Almanya’daki yoksulluk sonunun bir tık üstüne denk geliyor.
Ödeme yapmak için hiçbir kaide koşulmayacak ve nasıl harcandığının hesabı sorulmayacak.
Lakin iştirakçilere bu paranın gündelik hayatlarını nasıl değiştirdiğine dair nizamlı olarak sorular sorulacak.
Tüm iştirakçilerden hayatları, çalışma hayatları, aile durumları, toplumsal temasları, duygusal ve ruhsal durumlarıyla ilgili soruları yanıtlamaları istenecek.
Soru-cevap seansıyla da yetinilmeyecek, iştirakçilerin gerilim seviyesini ölçmek için saç örnekleri alınacak.
Yanısıra bu 120 şahısla tıpkı toplumsal arka plandan gelen 1380 şahısla bir denetim kümesi oluşturulacak.
İki gruptakilerin tecrübeleri ortasında kıyaslama yapılacak.
Araştırma takımının başkanlarından Jürgen Schupp, Der Spiegel’e demecinde, ETG tartışmasının bugüne dek âlâ zamanlarda felsefi salon tartışması, makûs zamanlarda inanç savaşları üzere yürüdüğünü, bu pilot uygulamayla ise yeni bilimsel ispatlar elde edileceğini söyledi.
Daha önce Finlandiya, 2017 ve 2018 yıllarında ETG pilot uygulamasını hayata geçirmişti.
Helsinki Üniversitesi’nin iştirakçiler üzerindeki etkilere dair bu yıl yayımlanan raporuna nazaran, ‘deneyimlerde büyük farklar olmasına rağmen, ETG alanlarda denetim grubundakilere kıyasla hayat memnuniyetinin daha yüksek olduğu ve daha az depresyon, ıstırap ve yalnızlık deneyimledikleri’ saptandı.
Helsinki Üniversitesi araştırmacıları ‘ETG alanların, denetim kümesine nazaran ömür tatminlerinin daha yüksek olduğu, daha az zihinsel yük deneyimledikleri ve birebir zamanda daha olumlu ekonomik refah algısı geliştirdikleri’ sonucunu çıkardı.
