AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Adalet Komisyonu’nda farklı bir tabanda ilerlemiş olsa da tartışmalar. Bu mevzuda muhalefet edilecek bir taraf yok. Muhalefet tarafından teklifin içeriğine çok odaklanılmadığını görüyoruz. Özgürlük kısıtlayan hiçbir yanı yok bu kanunun bilakis özgürlükleri koruyan bir yanı var. Vatandaşlarımız son derece müsterih olsunlar. Burada, onları korkutmak isteyenlerin yapmak istedikleri üzere bir düzenleme yok” dedi.
AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak toplumsal medya düzenlemesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan kanun teklifinin muhalefet tarafından yanlış anlaşıldığı ve aktarıldığını belirten Yıldız, “Sosyal medya düzenlemesi bugüne kadar dünyada pek çok ülkenin yaptığı bir düzenleme. Bir bilgi ekonomisi oluşuyor, bu data ekonomisi oluşurken bunun hukukunun da oluşuyor olması lazım. Dolayısıyla bu hukuk oluşurken bizim de bundan geri kalmamamız gerekiyordu. Aylardan beri gündemimizde olan bir bahisti. Kanun teklifinin hangi etaplardan gelerek olgunlaştığına da şahsen şahitlik ettim. Ben çok yararlı bir düzenleme olduğunu düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
“Temsilcilik konusu çok önemli”
Bugün içerisinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan kanun teklifinin hangi bahislerde yararlı olacağına dair de kanılarını paylaşan Yıldız, “Biz, toplumsal ağ sağlayıcılarından bir temsilci atamalarını isteyeceğiz. Dünyanın pek çok yerinde toplumsal ağ sağlayıcıları temsilci atıyor. Devletin müspet yükümlülüğü vatandaşını korumaktır. Kişilerin rumuzlu hesaplardan birbirlerine hakaret ettiği bir platform düşünün; mağdur olan kişi istediği kadar şikayet etsin, rumuzlu hesaptan edilen hakaretler bulunamıyor. Bu noktada mağdur olan taraf muhatapsız kalıyor. Bir öteki husus ise; tebligatlar yapacak muhatap bulamıyoruz. Minimum fiyatla geçinen bir vatandaşımız vergisini verirken, yıllık cirosu milyon dolarlarla tabir edilemeyen toplumsal ağ sağlayıcılarının rastgele bir vergilendirme ya da rastgele bir idari ceza kelam konusu olduğunda tebligat yapılamaması üzere bir durum kelam konusu. Temsilcilik kavramı bu bahiste çok önemli” halinde konuştu.
“Kanunda rastgele bir kısıtlayıcı karar yok”
TBMM’nin Adalet Komisyonu’nda görüşmeler sırasında muhalefetin düzenlemeye vakıf olmadığını gördüklerini söyleyen Yıldız, “Kanunda rastgele bir kısıtlayıcı karar yok. Sansür hiçbir yerinde yok. Temsilci atama noktasında; temsilci atanmadığı takdirde bir yaptırımlar dizisi öngördük. Temsilci atanmadığı takdirde ilk yaptırım 10 milyon idari para cezası. Ortadan 30 gün geçtikten sonra yeniden de temsilci atanmazsa 30 milyon para cezası. Yine 30 gün bekliyoruz, tekrar atama yapılmazsa bu sefer reklam yasağı. Reklam yasağının ardından 3 ay bekliyoruz. Bu sırada da sonuç alamazsak devam eden reklam yasağıyla birlikte bu sefer duruşma kararına dayanarak yüzde 50 bant daraltma kararı. Bunlar denetimle ilgili bir mevzu değil. Bu teklif vatandaşın muhatap bulabilmesiyle ilgili bir bahis. Almanya bunu uyguladı. Biz Alman düzenlemesini büyük ölçüde kaynak aldık. Bu alanın hukuku dünyada yeni oluşuyor ve bu bahiste en etkili hukukun da Almanya’da işletildiğini gördük. Aslında CHP’nin de bu husustaki önceki raporlarını gördük. Bu raporlarda da bu konuların üzerinde durmuşlar. Bizim şu an getirdiğimiz düzenlemeyle 5651 sayılı kanunun ilgili unsurunda erişim engellenmesi düzenlenmiş. Erişim engellenmesinde bir tane sorunlu içerikten dolayı bütün sitenin engellenmesi sonucu doğuyordu. Biz, ‘Bir tane kabahat teşkil eden içerikten dolayı bütün sitenin erişiminin engellenmesi hak mıdır, reva mıdır?’ diye düşündük. O içeriğin çıkartılmasına ilişkin bir düzenleme getirmiş olduk” dedi.
“Veri toplama merkezlerinin bir ülkeye getirisi asgarî 1 buçuk milyon TL”
Bilgi toplama merkezlerinin kurulmasını da isteyeceklerini belirten Yıldız, kelam konusu merkezlerin Türkiye’ye mümkün getirilerini de sıraladı. Yıldız, “Veri toplama merkezlerinin bir ülkeye getirisi en az 1 buçuk milyon TL. Dolayısıyla önemli bir ekonomik getirisi de olacak. Böylesine bir gelirden de neden bizim ülkemiz geri kalsın diye düşünüyoruz” diye konuştu.
“İyi uygulamalar varsa biz de bu âlâ uygulamaları ülkemize getirmek derdindeyiz”
Yıldız, toplumsal medya düzenlemesinin kabul edilmesi durumunda bütün vatandaşların korunmasına yönelik bir yaklaşımı benimsediklerini belirterek, “En nihayetinde biz kişilerin hukukunu düzelten bir düzenleme yapıyoruz. Örneğin; bir çocuk lise yıllarında bir görüntü çekmiş ve bunu paylaşmış. Bu birçok yere dağılmış ve rumuzlu hesaplar üzerinden bu görüntü paylaşılmaya devam ediyor. Çocuk bu müddette intiharın eşiğine gelmiş. Çocuk yargısal metotları takip ettiğinde bir muhatap bulamazsa duruşma, içeriğin çıkarılmasına dair toplumsal medya sağlayıcısı bir inisiyatif almazsa çocuk ruhsal olarak çökmüş oluyor. Düzenleme getirildiği takdirde direkt başvurabileceği bir merci olacak. Dünyada yeni gelişen bir hukuk. Yüzde 100 kesin yargılara varabileceğimiz bir alan değil. Yeterli uygulamalar varsa biz de bu güzel uygulamaları ülkemize getirmek derdindeyiz” tabirlerini kullandı.
“Muhalefet edilecek bir taraf yok”
Temsilcilikler sayesinde devletin ortadan çekileceğini vurgulayan Yıldız, vatandaşın mağdur olduğu hususta direkt temsilciliklerle muhatap olacağını söyledi. Muhalefetin düzenlemeyle ilgili yanlış bir algı oluşturmaya çalıştığını belirten Yıldız, teklifin oy birliğiyle yasalaşacağını düşündüğünü açıkladı. Yıldız, “Bu teklifin oy birliğiyle geçebilecek bir teklif olduğu inancımı hala koruma ediyorum. Her ne kadar Adalet Komisyonu’nda farklı bir tabanda ilerlemiş olsa da tartışmalar. Bu hususta muhalefet edilecek bir taraf yok. Muhalefet tarafından teklifin içeriğine çok odaklanılmadığını görüyoruz. Azıcık araçsallaştırıldığını, birtakım kavramların sömürüldüğünü görüyoruz. Özgürlük kısıtlayan hiçbir yanı yok bu kanunun bilakis özgürlükleri koruyan bir yanı var. Yasaklamaya dair hiçbir karar yok. Siyasiler olarak sorumlu davranarak halkı manipüle etmemiz lazım. Düzgün olan bir şeyin arkasında daima birlikte durmamız lazım. Global şirketlerin değil, Türkiye’nin vekili olmak lazım. Vatandaşlarımız son derece müsterih olsunlar. Burada, onları korkutmak isteyenlerin yapmak istedikleri üzere bir düzenleme yok” diye konuştu.
