Tekirdağ’ın Muratlı İlçesinde “Alternatif Yem Bitkisi Acı Bakla Projesi”nin tarla günü aktifliği gerçekleştirildi.
Tekirdağ Ziraat Fakültesi tedrisat üyesi Prof. Dr. Adnan Orak tarafından ıslah edilerek geliştirilen ‘Acı bakla’ (lupinus Spp.) çeşidinin üreticilere ve yem sanayicilerine tanıtılması maksadıyla düzenlenen tarla günü aktifliğine Tekirdağ Tarım ve Orman Bölge Yöneticisi Oktay Öcal, Tekirdağ Ziraat Fakültesinden Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Deveci, Prof. Dr. Elman Bahar, Doç. Dr. Ertan Ateş, Önder Çiftçi Derneği Başkanı İmdat Güngör ve dernek yöneticileri, yem sanayicileri, teknik işçiler ile çok sayıda üretici ve davetliler katıldı.
“İnsan besini olarak tüketilmektedir”
Girişim içeriği hakkında yapılan açıklamaların akabinde konuşan Vilayet Yöneticisi Oktay Öcal, “Hasattan önce de üretim parsellerinde birlikte incelemelerde bulunmuştuk, eserin ortamımıza entegrasyon sağladığını gördük, verim olarak beklentimiz yüksek, ıslah edilen çeşitlerin yem endüstrimiz için ne denli önemli olduğunu biliyoruz. Memleketimizde yem hammaddelerinin temininde bilhassa kümes hayvanları üretiminde artan pres klasik protein kaynaklarına alternatif tahliller arayışını beraberinde getirmektedir. Tıpkı zamanda bir baklagil bitkisi dolayıyla bir toprak düzenleyicisi olan lüpen ülkemiz için pahalı bir girdiye sebep olan soyaya alternatif olabilir mi? Bildiğim kadarıyla lüpen tohumlarında bulunan ve yem unsuru olarak kullanılmasını kısıtlayan alkaloid içeriğinin son ıslah çalışmalarla çok düşük seviyelere indirildiği ve tatlı lupen alarak rahatlıkla hayvan beslenmesinde kullanılabileceği bildirilmektedir. Bir veteriner tabip olarak, bunun hayvan beslenmesinde ve ucuz yem temininde çok önemli bir yem kaynağı olabileceğini düşüyorum. Velev Konya ortamımızda evvelce beri termiye ismiyle kışlık olarak insan azığı olarak tüketilmektedir” dedi.
“Yeter ki yerli ve milli eserlerimiz geliştirilsin“
Öcal açıklamasının devamında, “Yine birtakım araştırmalardan biliyoruz ki lüpenin; toprak yapısını iyileştirdiği, yüksek ölçüde azot bağladığı, derine giden kazık kök yapısıyla fosfor alımına yarar sağladığı yönünde olumlu görüşler bulunmaktadır. Tekirdağ olarak topraklarımızın organik unsur orantısı düşüktür, bizler bunun için çeşitli girişimler üretiyoruz, uyguluyoruz, Bakanlığımız desteklemelerde üç yıl münavebe kuralını getirdi, bundan sonra sürdürülebilir tarım için üçlü-dörtlü münavebelere gereksinimimiz olabilir. Bizler, toprağı işlerken, üretim yaparken topraklarımızı da korumak zorundayız. Bugün aramızda bulunan münhasıran yem sanayicilerimizin bu eseri daha detaylı bir biçimde incelemesi büyük önem arz ediyor, zira içeriğine baktığınız zaman çok önemli protein içeriğine sahip bir eser olduğunu görüyoruz, hayvanlar için zararlı olabilecek etkilerinin külliyen ortadan kaldırılıp yem niteliği kazandırabilirsek yem üretiminde büyük bir fırsat yakalayacağız. Yaşadığımız pandemi döneminde bunun pahası daha da artıyor. Bizler Bakanlık olarak her türlü desteği vermeye hazırız, kâfi ki yerli ve milli eserlerimiz geliştirilsin, üretimimiz artsın kimseye muhtaç olmayalım. Bu girişimde ve bu tarla gününün düzenlenmesinde emeği geçen Önder Çiftçi Derneğimize, çok kıymetli öğretmenlerimize, İl/İlçe Müdürlüğümüz çalışanına, çiftçilerimize ve tüm iştirakçilerimize çok teşekkür ediyorum, hürmetlerimi sunarım” diye konuştu.
Tarla günü, iştirakçiler için hazırlanan ikramlardan sonra sona erdi.
