
Avrupa Birliği (AB) Komitesi’nin Türkiye’deki sığınmacılar için harcanmak üzere 485 milyon euro ek destek sağlama önerisi Avrupa Parlamentosu (AP) ve üye ülkeler tarafından kabul edildi.
Tahsis edilecek bu para, 2016 yılında Türkiye ile AB arasında imzalanan mülteci mutabakatında öngörülen altı milyar euroluk yardıma ek olacak. AB Komitesi, kelam konusu 485 milyon euro ile Türkiye’de yaşayan yaklaşık 1 milyon 700 bin sığınmacı ile 600 binden fazla okul çağındaki çocuğun yararlandığı iki önemli programın 2021 yılına kadar uzatılabileceğini bildirdi.
Komite’nin açıklamasında 485 milyon euroluk bütçenin, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı yardım kuruluşlarının yanı sıra, Kızılhaç ve Kızılay örgütleri üzerinden gereksinim sahiplerine ulaştırılacağı bildirildi.
AB Komitesi’nin Kişisi Yardım ve Bunalım Yönetiminden Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic, AB’nin Türkiye’de yaşayan sığınmacıları, bu kişilerin kişisi durumları gerektirdiği sürece desteklemeye devam edeceğini vurgulayarak, “özellikle de artık, koronavirüsün zati beğenilmeyen olan durumu daha da olumsuz hale getirdiği bu dönemde” dedi.
DÖRT MİLYONDAN FAZLA SIĞINMACI
Türkiye’de resmi verilere nazaran yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşan 4 milyondan fazla sığınmacı yaşıyor. Bu kişilerin yaklaşık 3 milyon 600 binini Suriye’deki iç savaştan kaçan sığınmacılar oluşturuyor. 2016 yılında Brüksel ile Ankara arasında imzalanan mülteci mutabakatı ile Türkiye, Yunan Adaları’na geçen sığınmacıları geri almayı ve insan kaçakçılarına karşı daha sert önlemleri hayata geçirmeyi taahhüt etmiş, AB de bunun karşılığında, Türkiye’deki sığınmacıların masraflarına milyarlarca euro destek sağlamayı kabul etmişti. Bunun yanı sıra AB, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize kolaylığı ve gümrük birliğinin modernizasyonu üzere taahhütlerde bulunmuştu.
Türkiye ile AB arasında bugünlerde sığınmacıların Yunanistan’a geçişleri nedeniyle ağır tartışmalar yaşanıyor. Yunanistan Türkiye’yi, sığınmacılar için AB sonunu açmakla itham ederken, Türkiye Birliğin mülteci mutabakatındaki yükümlülüklerine uymadığını dile getiriyor.