
Türkiye’nin 5 kentinde yüzlerce talebe yetiştiren Kültür Bakanlığı sınır sanatkarı Mahmut Şahin, sülüs nesih üslubunda yazılan 8 metre uzunluğunda, 5 metre 30 santimetre enindeki dünyanın en büyük Hilye-i Şerifi’ni Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne ikram etmek istediğini açıkladı.
Bursa’da Fatih Sultan Mehmet Han’ın babası Sultan 2. Murat Han’ın kulliyesinde açılan Bursa El Yazma Kur’an-ı Kerim ve Sınır müzesine 6 metre 30 santimetre büyüklüğündeki Hilye-i Şerifi ikram eden hattat Mahmut Şahin, bu defa büyük emek vererek yaptığı 8 metre uzunluğunda, 5 metre 30 santimetre enindeki Hilye-i Şerifi Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne ikram etmek istediğini açıkladı.
Hilye-i Şerif’in hazır olduğunu söyleyen Şahin, “Bundan 8-10 sene önce bir Hilye-i Şerif yazdım. 6 metre 30 santimetre uzunluğunda idi. Şu ana kadar yazılmış dünyanın en büyük Hilye-i Şerif’i olarak Bursa Çizgi Müzesi’ne ikram ettim. Müzede büyük ilgi görüyor. Ayasofya Camii’nin açılması gündeme gelince, binadaki büyük fotoğrafların uzunluğunda, giriş kapısının karşısına gelen dev fil ayaklara (sütunlara) asılabilecek, daha büyük bir yazıyı, özel bir kalem ile büyük emek vererek hazırlamaya başladım. Rastgele bir yere konulamayacak kadar büyük, 8 metrelik bir hilye-i şerif hazırladım. Onu da şayet kabul ederlerse Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne asmak istiyorum. Bu hilye Osmanlıların kullandığı 500 yıldan fazla ömrü olan is mürekkebi ile hazırlandı. Özel olarak kesimlerin bir ortaya getirilip cami içerisinde toparlanması ile ayağa kalkan, devasa bir tablodur. Ecdadımız daha önce Bursa Ulucami’de ve İstanbul ile Anadolu’daki birçok selatin mescitte yelken bezine yazarak, bunu cami içerisinde gerip devasa levhaları büyük camilere asmışlardır. Bugün Ayasofya’nın giriş kapısının karşısına gelen ana sütunlardan birisine asılacak 8 metrelik bir peygamber efendimizin tasvirini yapan, Osmanlı’da her meskende bulunan hilye şeriflerin en büyüğünü Ayasofya’ya takmak Türk milleti içinde bir gurur olacaktır. Ecdadımız, Ayasofya’yı camileştirirken, 7 metre çapında Kazasker Mustafa İzzet Efendiye yazdırılmış İsmi Celal (Allah lafzı), ismi Nebi (Efendimizin adı), Ciharı Yar-ı Güzin efendilerimizin (4 büyük halife) isimlerini yazdırıp Ayasofya’nın iç yer imgesini müslümanlaştırmışlar. İbadet edilmesi için ikonların (resimlerin) önüne perde gerilmesi hoş bir uygulama, anacak 8 metrelik bir hilye ile Ayasofya’nın içi bir kat daha mescide yakınlaştırılmış olur” diye konuştu.
Ayasofya’yı cami hüviyetine kavuşturan, üste asılan 7 buçuk metre çapındaki Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin cihari yari güzin grupları olduğuna dikkat çeken 2 üstaddan icazetli hattat Mahmut Şahin, “Abdülmecit han bu türlü bir imkan vermiş. Kazasker Mustafa İzzet Efendi ve öğrencileri bu caminin içine camiyi nitekim cami hüviyetine çeviren ismi celal, ismi nebi ve cihari yar-i güzin ekiplerini asmışlar. Bunların yanına artık şayet kabul görürse dünyanın en büyük Hilye-i Şerif’ini asmak isterim. Bu da bu dönem Ayasofya’nın ibadete açılmasının bir mührü üzere asırlarca daha ana sutünlarda durur. İkonaların yerine de Peygamber Efendimizin tasvirini anlatan dev bir hilye Ayasofya’da manalı olur” dedi.