Kadınlar kategorisinde büyük usta unvanına sahip milli satranççı Kübra Öztürk, AA muhabirine satranca başlama öyküsü, salgın süreci ve gayelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan önlemler kapsamında “Maskeni Tak, Aranı Koru, Hamleni Yap” sloganıyla gerçekleşen “20 Temmuz Dünya Satranç Günü” etkinliğinde 15 atlete karşı simultane şov maçı yapan Kübra, “Çok keyifli bir şov maçı yaptık. Bu üslup simultane maçlarını daima yapıyorum lakin bu seferki çok manalıydı. Bu cins maçlar genelde görsel amaçlıdır, semboliktir ve bir muvaffakiyet güdülemez. Bu aktiflikte hedefimiz, genç arkadaşlarımızın satranç sporuna olan ilgisini daha da yükseltmek, onların gayret ruhunu hissetmelerini sağlamaktı. Görüyorum ki yeni nesil gümbür gümbür geliyor.” sözlerini kullandı.
Satrancın çocuklar için çok önemli bir spor branşı olduğunu söyleyen Kübra, “Satranca 8 yaşında başladım. Satrançla başladığım o hoş seyahat hala sürüyor, yıllar boyunca satrancın bana kattıklarını sayabilmem imkansız. Satranç, 21 yıldır engelleri aşabilme yeteneğini kazanmamda bir yol haritası oldu. Atılım yapan o minik elleri görünce, kendi çocukluğum da gözümün önüne geldi. Bir çocuğun, gencin kesinlikle bir spor ile ilgilenmesi gerekiyor. Bu, ruhu ve vücudu için çok önemli. Satranç, bilhassa çocuklar için kusursuz bir spor. Hayatınıza olan etkilerini fark ediyorsunuz. Bu gösterilere katılmak, onlara örnek olmak ve yüzlerindeki gülümsemeyi görmek beni epeyce memnun etti. Bakanımıza, Türkiye Satranç Federasyonu Başkanımız Gülkız Tulay’a ve emeği geçen herkese tekrar çok teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kadınlar kendi hayatlarının mimarı olmalı”
Kadınların satranç sporuna dahil olmalarına yönelik federasyonun birçok çalışma yürüttüğünü dile getiren Kübra, “Satranç sporu, lisanslı sportmen sayısı bakımından Türkiye’de önde gelen bir spor branşı. Bu mevzuda federasyon başkanı Gülkız Tulay’ın azim ve gayretlerinin tesiri çok büyük. Bir kadın başkan olarak Gülkız Hanım’ın kadınların satranç sporuna olan ilgisini artırmaya yönelik çalışmalarını gurur ve memnunlukla takip ediyorum. Ben hem kadın büyük ustayım hem de vücut eğitimi öğretmeniyim. Bir kadın olarak, ayaklarımın üzerinde duruyor, amaçlarıma emin adımlarla ilerliyorum. Bir kadın için bu çok bedelli.” diye konuştu.
Satranç sporuyla birçok kadının hayallerine kavuşabileceğini belirten Kübra, şunları kaydetti:
“Satranç sporu o denli özel bir spor ki birçok kadını da hayallerine kavuşturuyor. Tüm kadınlar kendi hayatlarının mimarı olsun, kendi hayallerini istedikleri üzere çizebilsin. Her kız çocuğuna satranca başlamasını öneriyorum. Ben, kendi derslerim için konuşacak olursam, kız çocuklarına öncelik veriyorum. Kız çocuklarımızın altyapıdan uygun bir şekilde eğitilerek adım adım yükselmesi gerekiyor. Biliyoruz ki o kız çocukları geleceğimizi çizenler olacak. Yalnızca satranç sporu için değil, her branş için tıpkı hassasiyet güdülmeli. Her spor branşı, kadınlara daha çok takviye vermeli ve yanlarında olmalı. Zira biz istedikten sonra yapamayacağımız hiçbir şey yok.”
“Kurallara uyun, çalışmaya devam edin, asla pes etmeyin”
Salgın sürecinden etkilendiğini aktaran Kübra, “Alışık olduğumuz ortamlar, turnuva salonlarıydı. Bir adaptasyon sürecini de yaşadık ve atlattık. Yeni sürece alışmam çok sıkıntı olmadı. Sonuçta durum neyi gerektiriyorsa onu yapmak zorundaydık ve çalışmaya devam etmeliydik. Federasyon, bu süreçte tüm satranç heyecanını dijital ortama yaydı. Yani heyecan durmadı, eksilmedi. Orada da gayret edildi, eğitimler verildi, sohbet edildi, öğrenildi, eksiklikler giderildi. Yalnızca bu süreçte dışarıyı özledik, arkadaşlarımızla sarılmayı özledik. Taşlara dokunarak teğe bir satranç oynamak istiyoruz. Yapabileceğimiz tek şey, kurallara uymaya devam etmek ve çalışmaktan vazgeçmemek.” biçiminde görüş belirtti.
Milletlerarası usta unvanına sahip olmayı hedeflediğini söyleyen milli satranççı Kübra Öztürk, şöyle konuştu:
“Satrancın hayatımın aldığı biçime, yaşantıma, fikir imale, her şeye tesiri olmuştur. Elbette hayatınızda zorlukla karşılaşabiliyorsunuz. Ancak satranç size yol haritası oluyor ve o engelleri kolayca aşabilme yeteneğini veriyor. Her ne yapıyorsanız asla pes etmeden keyifle yapmalısınız. Avrupa şampiyonluklarımı elde ettiğim zamanki sevincimi tanım edemem. Dünyalar benim olmuş üzere hissettim. Zira emeğin karşılığını almak kusursuz bir his. Herkese tavsiyem şudur, asla pes etmeyin.”
