Ekonomi

Kişisel fon varlık yönetimi ‘Tek Kaynak’ kapsamına alındı

Anamal Piyasası Heyetinin (SPK) Şahsi Fon Varlığının Yönetimine ve Nemalandırılmasına Ait Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Adap ve esasları belirleyen yönetmeliğe nazaran, kişisel fon varlığı, Tek Kaynak Kurumlar Hesabı Tatbikine Ait Yönetmelik kararları kapsamında yönetilecek ve nemalandırılacak.

6362 sayılı Kapital Piyasası Kanununu muvakkat 3’üncü hususunda düzenlenen, 18 Aralık 1999 tarihinden önce, SPK tarafından tüm salahiyet belgeleri iptal edilen aracı kurumların yatırımcılarının kapital piyasası faaliyetlerinden doğan alacaklarının kısmen ödenmesini teminen kurulmuş olan Kişisel Fon’un mal varlığının yönetimi ve korunması için gerekli işleri yapmaya Yatırımcı Tanzim Merkezi Yönetim Konseyi Başkan yetkili olacak.

Hususî Fondan Kanunun süreksiz 3’üncü hususu kararı yeterince iflas yönetimlerine yapılacak ödemeler, Yönetim Konseyi kararıyla yapılacak.

Yönetim Şurasına, Kişisel Fon mal varlığı hakkında yılda bir sefer rapor sunulacak.

Kişisel Fon mal varlığının muhasebe hesap ve süreçleri, Yatırımcı Tanzim Merkezi varlığından munfasıl olarak izlenecek.

6 Aralık 2013 tarihli ve 28843 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Şahsi Fon Mal Varlığının Yönetimine ve Nemalandırılmasına Ait Yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelikte kişisel fonun gelirleri, mal varlığının yönetimi, mal varlığından yapılacak ödemeler, mal varlığının nemalandırılması, mevduatın nemalandırılması, devlet iç borçlanma senetlerinin (DİBS) nemalandırılması, şahsi fon mal varlığı getirisinin hesaplanması, hususî fon mal varlığının izlenmesi ve mutabakat, mal varlığı hakkında bilgilendirme, muhasebe, hesap ve süreçleriyle ilgili düzenlemeler bulunuyordu.

Mevduatın nemalandırılmasında, Kişisel Fonun mevcut portföy yapısı ve ekonomik konjonktür göz önünde bulundurularak mevduat olarak değerlendirilecek fiyatlar için, çalışılan bankalar ile görüşülerek vade ve getiri orantıları alınıyordu.

Vadeli mevduat getiri orantısının piyasada oluşan benzeri vadedeki DİBS nema nispetinden daha düşük olamayacağı, vadeli mevduat nema nispetine ilişkin gösterge getiri nispeti hesaplaması Kamu Haznedarlığı Genel Bildirisi düzenlemeleri dikkate alınarak yapılacağı, vadeli mevduat getiri nispetinin piyasada oluşan emsal vadedeki DİBS getiri orantısından düşük olması halinde, Kamu Haznedarlığı Genel Bildirimi düzenlemelerinin esas alınacağı kararı bulunuyordu.

Büyük mevduat ve DİBS dönüşleri haricinde, gün ahir hesaba gelen fiyatlar ile kısa vadeli nakit muhtaçlığını karşılamak üzere tutulan meblağ, günlük mevduat yahut aykırı repoda değerlendirilebiliyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu