Her tohumun filizlenmesi için suya,
her ilçenin büyümesi için iradeye ihtiyaç vardır.
Kestel’de yapılan son toplantı, işte tam da bu iki değeri aynı sofrada buluşturdu: su kaynaklarının geleceği ve kırsal kalkınmanın rotası.
Kestel Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen bu toplantı, bir teknik sunumdan fazlasıydı.
Bu, geleceğe atılan ortak bir imza, çiftçinin umuduna verilen yeni bir sözdü.
Katılımcı listesi, konunun ciddiyetini yeterince özetliyordu:
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan,
DSİ 1. Bölge Müdürü İnan Gündüz,
Muhtarlar Derneği Başkanı ve
Babasultan, Burhaniye, Gözede muhtarları…
Hepsi aynı masada, aynı hedef için buluştu:
Kestel’in bereketli toprağına, daha çok su, daha çok üretim, daha çok kalkınma.
Toplantının odak noktası netti:
Yapımı tamamlanan, devam eden ve planlanan gölet ile sulama projeleri detaylarıyla ele alındı.
Bu projeler sadece birer altyapı yatırımı değil.
Onlar, kırsalda yaşayan vatandaş için ekmek demek, umut demek, göçün tersine çevrilmesi demek.
Belediye Başkanı Ferhat Erol, süreci sade ama etkili bir dille özetledi:
“Kestel’in toprağı bereketli, potansiyeli yüksek.”
“Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek adına tüm kurumlarımızla iş birliği içindeyiz.
DSİ ile koordineli yürütülen projeler sayesinde, çiftçimizin yüzü gülecek.”
Başkan’ın sözleriyle anlaşılıyor ki mesele sadece bugünü kurtarmak değil;
asıl hedef, yarının Kestel’ini birlikte inşa etmek.
İl Başkanı Davut Gürkan’ın sözleri de bunu pekiştiriyor:
“Kestel’in potansiyeli yüksek.
Göletler ve sulama projeleri sayesinde sadece toprak değil,
üretici de nefes alacak.
Biz tarımı her zaman stratejik bir sektör olarak gördük.”
Bu cümleler, siyasi gündemin ötesinde bir tarım vizyonunun işaret fişeğiydi.
Bir hatırlatma yapalım:
Türkiye’nin 21. yüzyıldaki en büyük mücadele alanlarından biri su yönetimi olacak.
İklim krizinin kıyısında, plansız kentleşmenin gölgesinde
su kaynaklarını doğru yöneten şehirler, geleceğe emin adımlarla yürüyecek.
Kestel bu farkındalıkla hareket ederse, sadece ilçeyi değil;
Bursa’nın tarımsal omurgasını da güçlendirecek.
Sonuç mu?
Kestel’deki bu toplantı, sadece bir istişare değil,
kalkınma yolculuğuna birlikte çıkılmış bir yürüyüştür.
Yürüyenlerin elinde plan, yüreğinde umut, önünde toprağın çağrısı var.
Kestel’i konuşacağız.
Ama artık sadece sanayiyle değil.
Su yatırımlarıyla, kırsal politikalarıyla, üreticiyi merkeze alan adımlarıyla…
Çünkü bir tohum ancak suyla yeşerir.
Ve bir şehir, ancak ortak akılla büyür.
