
Bazen bir ilçenin kaderi, birkaç kişinin el kaldırıp indirmesiyle şekillenir.
Ve bazen siyaset, hizmetin önüne geçerse, en büyük zararı halk görür.
Yenişehir’de yaşananlar, tam da bu tabloyu önümüze seriyor.
Siyasi kırgınlıkların, kişisel tepkilerin ve parti içi çatışmaların
bir ilçenin gelişimine nasıl ket vurabileceğinin canlı örneğiyle karşı karşıyayız.
Kısa bir süre önce Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel,
sürpriz bir kararla İYİ Parti’den istifa ederek AK Parti’ye katıldı.
Bu gelişme, İYİ Parti cephesinde derin bir travmaya yol açtı.
Ancak aradan geçen zamanda, bu tepkinin hizmete engel olacak kadar büyümesi şaşkınlık yarattı.
Başkan Özel, iktidar partisinin avantajlarını kullanarak
ilçeye yatırım kazandırmak için kolları sıvadı.
Karayolları’ndan havaalanı çevresi ve ilçe girişi için yardım alındı,
ve yol çalışmaları başladı.
Bir başka adım da,
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’la yapılan görüşmede atıldı.
Yaklaşık 10 milyon lira değerinde,
1 ekskavatör (kepçe) ve 100 adet çöp konteyneri için bakanlık hibesi konusunda anlaşmaya varıldı.

Ancak bu yatırımın ilçeye kazandırılması için
Yenişehir Belediye Meclisi’nin Başkan Özel’e yetki vermesi gerekiyordu.
İşte tam burada, Yenişehir için kader anı yaşandı.
Belediye Meclisi toplandı.
Karar gündeme alındı.
Ancak sonuç, beklentilerin tam tersiydi.
CHP ve İYİ Partili üyeler, oylamada ret oyu verdi.
Ve böylece bakanlık hibesi, resmi olarak reddedilmiş oldu.
Bu gelişme, hem Belediye Başkanı Özel’in hem de ilçe halkının tepkisini çekti.
Halk için yapılacak bir yatırımın, siyasi kırgınlıklara kurban edilmesi…

Tam bu noktada çok net bir çizgi çekmek gerekiyor:
Meclis çoğunluğu hangi partide olursa olsun,
eğer bir ilçe ya da şehir için yapılacak bir yatırımı, bir kazancı engelliyorsa
bu verilen ret kararı, sadece bir partiye değil,
tüm şehre yapılmış bir engellemedir.
Burada meseleye parti gözlüğüyle bakmak yerine,
şehrin kazancına odaklanmak gerekir.
Bugün aynı şey başka bir partiye yapılmış olsaydı da
yine aynı şekilde bunun yanlış olduğunu savunur ve eleştirirdim.
Siyasi bakmamak lazım. Hizmet odaklı düşünmek lazım.
Umarım bu yaşananlar bir ilktir ve son olur.
Bu anlayışla, şunu açık yüreklilikle söylemek isterim:
Bugün Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Bozbey farklı bir siyasi partiden olabilir.
Ama ben şimdi, sadece farklı partiden diye,
Yenişehir’e yapacağı yatırım ve çalışmaları kabul etmeyeyim mi?
Engel mi olayım? Bu olacak şey değil.
Benim buna ne hakkım var ne de niyetim olabilir.
Çünkü burada mesele isimler değil, partiler hiç değil…
Burada mesele Yenişehir halkının faydasına yapılan bir yatırımdır.
Bu yatırımı nasıl engelleyebilirim ki? Hangi vicdan bunu kabul eder?
Siyaseten bakmamak gerekir. Şahsen hiç bakmamak gerekir.
Bakılması gereken tek yer vardır:
Şehrin ihtiyacı, ilçenin kazancı.
Başkan Özel’in ifadeleri durumu özetliyor:
“Bu hibe sayesinde ilçemize milyonlarca liralık yatırım kazandırılacaktı.
Ret kararı, halkımızı cezalandırmak anlamına geliyor.
Bursa’da ilk defa bir bakanlık hibesi reddediliyor.”
Bu söz, sadece bir sitem değil;
aynı zamanda Yenişehir’in kaybettiği fırsatın da itirafı.
İlçelerin kalkınması, büyükşehirlerin desteğiyle,
bakanlıkların katkısıyla ve yerel uyumla mümkün olur.
Eğer bugün bir ekskavatör siyasete kurban ediliyorsa,
yarın o eksikliğin çilesini yine halk çekecek.
Kırgınlıklar gelip geçer, ama yapılan ya da yapılmayan hizmetler iz bırakır.
Yenişehir’in gelişmesi için şimdi aklı selim vakti.
Siyaset bir kenara bırakılmalı,
hizmet yeniden masaya yatırılmalı.
Çünkü unutulmamalı ki:
Yatırımlar şahıslara değil, çocuklara mirastır.