TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu’ndan Gezi Direnişi’nin 12. Yıl Kutlaması ve Güncel Değerlendirme
Gezi Direnişi’nin 12. Yılında TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu’ndan Çağrı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Direnişi’nin
12. yıl dönümü vesilesiyle kaleme aldığı kapsamlı yazılı açıklamada, bu önemli direnişin tarihsel ve toplumsal önemine vurgu yaptı. Açıklamada, yaklaşık bir on yıl önce, milyonlarca yurttaşın kentleri, doğayı ve yaşam alanlarını koruma amacıyla başlattığı Gezi Direnişi’nin, baskı ve rant politikalarına karşı duruşunun, bir umudun ve direniş ruhunun simgesi haline geldiği ifade edildi.
Gezi’nin yalnızca bir kent direnişi değil, aynı zamanda dayanışma, yaratıcılık ve yaşam sevinciyle örülü bir hareket olduğu belirtildi. TMMOB, gençlerin gelecek kaygısıyla, emekçilerin ekmek mücadelesiyle, kadınların yaşam ve özgürlük talepleriyle yaşamaya devam ettiğinin altını çizdi. Bu direnişin, geçmişteki mücadelelerin ve direnişlerin mirası olduğunu ve günümüzde de ilham kaynağı olduğunu vurguladı.
Açıklamada, ayrıca, hukuki ve siyasi boyutlara da değinilerek, Gezi davasının siyasi iktidar tarafından bir baskı ve sindirme aracı haline getirildiği ifade edildi. Eski Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın, 3 yıldır hukuksuzca tutuklu olduklarına dikkat çekilerek, Osman Kavala’nın ise 7 yıldır uydurma delillerle cezaevinde tutulduğu belirtildi. Kurul, bu hukuksuzluklara karşı duracaklarını ve adalet talebinden vazgeçmeyeceklerini duyurdu.
Gezi Davası’nın, sanatçılardan gazetecilere ve çeşitli muhalif kesimlere uzanan bir “cadı avı” haline dönüştüğüne işaret edilerek, bilim ve tekniğin halk yararına kullanılması amacıyla verilen mücadelelerin suç sayılmadığı vurgulandı. Ayrıca, Gezi Parkı’nın betonlaşmaması ve İstanbul’un deprem toplanma alanının korunması için gösterilen kararlı duruşun, bu direnişin en önemli kazanımlarından biri olduğu belirtildi.
Son olarak, TMMOB’nin, “Arkadaşlarımızın yanındayız, kamu yararını savunmaya devam edeceğiz” sözleriyle, karanlık günlerin geçeceğine ve Gezi’nin kalıcı olacağına dair inanç dile getirildi. Bu mücadeleler ve dayanışma ruhu, geleceğe umutla bakmamız için en güçlü dayanaklarımızdır.
