Bursa

BURSA’da Uçak Kazası Davası: Sanıkların Savunmaları ve Olayın Detayları

Kazanın Temel Detayları ve Olayın Gelişimi

Bursa’da, Yunuseli Havaalanı’ndan kalkış yaptıktan kısa süre sonra irtibatı kesilen ve Osmangazi ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi’nde iki katlı bir binaya çarpıp, ardından alev alan tek motorlu eğitim uçağı, trajik bir kazaya sahne oldu. Uçak, evlerin arasına düştükten sonra büyük bir patlama ile parçalandı ve yangın çıktı. Bu kazada, eğitmen pilot Furkan Otkum (29) ve öğrenci pilot Murat Avşar (32) hayatını kaybetti. Çevredeki güvenlik kameraları, olayın korkutucu anlarını kaydetti ve sokaktaki vatandaşların büyük bir tehlike atlattığını gösterdi. Görüntülerde, vatandaşların sesleriyle birlikte, uçağın sokakta alev alması ve parçaların çevreye saçılması net biçimde izlendi. Ayrıca, sokaktaki iki araç ve park halindeki araçlar da yangından zarar gördü.

Sanıkların Tutuksuz Yargılanması ve İddianame Süreci

Olayın ardından, kaza kırım ekibinin incelemesi tamamlandıktan sonra, uçak enkazı çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı. Bu süreçte, gözaltına alınan ve olayla ilişkili olduğu düşünülen sivil havacılık firması sahibi Fevzi A., Bursa Ulaşım Toplu Taşıma İşletmeciliği’nde Strateji ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Cüneyt A. ve uçak teknisyeni Mustafa K. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, üç sanık hakkında ‘Taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olma’ suçundan, her biri için 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

Sanıkların Savunmaları ve Olayın Sorumlulukları

Sanıklar, kazanın pilotaj hatasından kaynaklandığını ileri sürerek, kendilerinin olayda herhangi bir kusuru olmadığını iddia ettiler. Cüneyt A., Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BURULAŞ’ta görevli olduğunu ve Yunuseli Havaalanı’nın sadece eğitim amaçlı kullanılmadığını, belli bir ağırlıktaki özel uçakların da iniş yapabildiğini belirtti. Ayrıca, havalimanının elektrik, temizlik ve su işleri gibi sorumluluklarının kendilerine ait olduğunu ve uçakların bakımında yetkilerinin bulunmadığını ifade etti. Kazanın ardından, uçuşların planını yapan kişi olarak sorumluluk sahibi olmadığını ve olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını vurguladı.

Sanık Fevzi A. ise, uçak bakım, sigorta ve pilot lisansı işlemlerinin kendisinin sorumluluğunda olmadığını belirterek, kazanın tecrübe uçuşu olduğunu ve uçuşların pilotların kendi sorumluluklarıyla yapıldığını söyledi. Ayrıca, uçuş sırasında uçağın fazla yakıt tükettiği yönünde bir şikayet olduğunu, ancak bu bilginin uçuş kayıtlarına yansımadığını ifade etti. Uçağın, kazadan önce İzmir’e yaptığı uçuşun sorunsuz geçtiğini ve teknik bir arıza bildirilmediğini ekledi.

Kazanın Sebepleri ve Teknik İncelemeler

Fevzi A., uçuş sırasında yeterli hız ulaşmadan dönüş yapmaya çalışılmasının pilotaj hatası olduğunu savundu. Mustafa K. ise, bakımını yaptığı uçağın kazadan iki gün önce ve kazadan sonraki ilk uçuşlarında herhangi bir sorun yaşanmadığını ve bakım sonrası kayıtların düzgün tutulduğunu belirtti. Uçağa, internet üzerinden alınan metal perdeyi takmanın, kazanın oluşmasında olası bir etken olabileceğini öne sürdü. Perdenin demir yapıda olması ve uçak talimatlarında böyle bir parça bulunmaması nedeniyle, bunun uçak üzerinde olumsuz etkiler yaratmış olabileceği düşünülüyor.

Mahkeme ve Bilirkişi Raporları

İlk duruşmada, sanıklar ve kazanın mağdurları ile avukatlar hazır bulundu. Mahkeme, olayla ilgili eksikliklerin giderilmesi ve bazı firma çalışanlarının dinlenmesi amacıyla duruşmayı erteledi. Bilirkişi raporları, şirket sahibi Fevzi A., pilotlar Murat Avşar ve Furkan Otkum’un asli kusurlu olduğunu, Cüneyt A. ve Mustafa K.’nın ise tali kusurlu olduğunu ortaya koydu. Raporda, kazanın oluşmasına neden olan ihmal ve kusur maddeleri detaylı şekilde sıralandı. Rapor, uçak bakımlarında ve uçuş kayıtlarının tutulmasında ciddi eksiklikler olduğunu ve uçakların sigorta ve pilot lisans işlemlerinin de usulsüz olduğunu belirtti.

Uzman Görüşleri ve Eleştiriler

Avukat Cem Atlı, bilirkişi raporuna dayanarak, kazanın meydana gelmesine göz göre göre izin verildiğini ve pilotların ölümüne neden olan kusurların bilerek veya ihmal edilerek gerçekleştirildiğini dile getirdi. Uçağın maksimum taşıma kapasitesinin altında olmayan toplam yük ve yakıt miktarına rağmen, kalkışın uygun olmadığı ve kazanın önlenebileceği görüşünü savundu. Atlı, sanıkların tutuklanmasını ve olayın kasıtlı veya bilinçli ihmal sonucu gerçekleşmiş olabileceğini talep etti.

Sonuç ve Gelecek Adımlar

Mahkeme, olayla ilgili soruşturmayı sürdürecek ve eksiklikleri gidermek amacıyla duruşmayı erteledi. Sanıkların ve ilgili kurumların detaylı ifadeleri ve teknik incelemeleri, davanın ilerleyen aşamalarında büyük önem taşıyor. Bu olay, eğitim uçuşlarının ve havacılık güvenliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi ve tüm tarafların sorumluluklarının netleştirilmesi amacıyla yasal süreç devam edecek.

Başa dön tuşu