BursaYazarlar

Ada’nın Penceresi

Yazı Dizisi – 1. Bölüm

Merhaba, ben Ada Keskin.

Bugün sizlere ilk kez kendi penceremden seslenmenin heyecanını yaşıyorum.
Bu yazı dizisinde her hafta, hayatın içinden gerçek bir hikâyeyi sizlerle paylaşacağım.
Kimi zaman gülümsetecek, kimi zaman yüreğinize dokunacak, belki de sizi kendi hayatınıza dair düşünmeye davet edecek.

Ve şimdi, ilk hikâyeme davetlisiniz…

Komşuluktan yol arkadaşlığına: Bir apartmanın umut dolu hikayesi

Bursa – Nilüfer Mahallesi’nde bir apartman, son aylarda yalnızca pencerelerinden değil, gönüllerden de ışık saçıyor. Sebebi ise; pandemi sonrası başlayan küçük bir “merhaba”nın, koskoca bir dayanışma zincirine dönüşmesi…

2020 yılında tüm dünyanın eve kapandığı o zorlu günlerde, 63 yaşındaki emekli öğretmen Ayla Hanım’ın apartman girişine bıraktığı el yapımı maske kutusuyla başladı her şey. O günden sonra kapı aralıklarında başlayan selamlaşmalar, zamanla sofraya, dertleşmeye, yardımlaşmaya dönüştü.

“Komşudan öte, kardeş gibi olduk,” diyor apartmanın genç sakinlerinden, 28 yaşındaki bilgisayar mühendisi Burak. “Bazen çorba geliyor üst kattan, bazen ben bilgisayarını tamir ediyorum alt kattakinin. Ama en önemlisi, artık kimse kendini yalnız hissetmiyor.”

Apartmanın WhatsApp grubu ise küçük bir dijital mahalle havasında. Alışveriş notlarından doğum günü kutlamalarına, yaşlı bir komşunun hastane randevusu için yardım talebinden, öğrencilerin sınav stresini hafifletmeye yönelik moral mesajlarına kadar her şey orada paylaşılıyor.

İnsan ilişkilerinin tüketim toplumu içinde hızla mekanikleştiği bir çağda, Nilüfer’deki bu apartman, bize unuttuğumuz bir gerçeği yeniden hatırlatıyor: İyi bir komşu, sadece sessiz olan değil; kalbini, çorbasını, zamanını paylaşandır.

Toplumların temeli, bireylerin birbirine duyduğu güvendir. Bu apartmanda güven yeniden inşa ediliyor.

Özel Haber Ada Keskin

Başa dön tuşu