
Kıbrıs’ta neler oluyor?
Rum’lar mı?
Rum’lara alışığız
Yok, bu defa Rumlar değil…
Çok inandığımız,
Çok güvendiğimiz,
Kan kardeş dediklerimiz,
Can kardeş dediklerimiz…
Türk Devletleri, Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci olarak tanıdı.
AB-Orta Asya Zirvesi’nde, Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs operasyonunu kınayan ve Türkiye’yi işgalci olarak gören BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarını tanıdı.
Dört Türk Devleti ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne büyükelçi atayarak, Kıbrıs Adası’nın tek temsilcisinin Rumlar olduğunu kabul ettiler. Bu gelişme, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı.
Napalım?
Birazcık kınayalım mı?
Aaaaa, tu kaka mı diyelim?
Çok ayıp ettiniz, hiç yakıştıramadık sizlere mi diyelim?
Hani biz TÜRK’ün TÜRK’ten başka dostu yoktu mu, diyelim?
Yanılttınız mı bizleri diyelim?
Yoksa ne?
Aldatıldık mı?
Yine mi?
Kandırıldık mı?
Sahi mi?
Sattttt.
Sattttttt.
Saaaatıııııııııı.
Satıyoruzzz.
Sattık.
Ve de satıldık mı?
Hadi canım.
Yapmazlar.
Onlar bizim Türk kardeşlerimiz.
Üstelik, Yavru Vatan Kıbrıs’ın biz Türkler için ne kadar önemli olduğunu bile bile…
İyi de kimin umurunda?
12 milyar £ karşılığında satıldık.
Bir de üstüne üstlük işgalci güç olduk, iyi mi?
Tam da Dünya’yı titretecekken, tam da Turan Birliği’ni kuracağız derken,
Kıbrıs’ta sattılar bizi.
Sırtımızdan mı vurulduk?
Buyrun, buyrun, alın size Türk kardeşliği.
Kardeş bildiğimiz Türkmenistan.
Oysa ki; Kardeş dediğimiz Kırgızistan’ın (Borçlarını tek kalem, tek imzayla 62,3 milyon dolar silelim, siz kalkın…)
Özbekistan.
Türkmenistan, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi Kazakistan ve Özbekistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne büyükelçi atama kararıyla Orta Asya’da çok hızlı bir şekilde diplomatik hareket başladı.
Peki, neden böyle bir karar alındı ve Türk Devletleri Teşkilatında bulunan Türkmenistan, takvimler 31 Mart 2025’i gösterirken büyükelçi atamasıyla dengeler bozuldu? İç içe geçti.
Orta Asya Cumhuriyetlerindeki bu ani ve hızlı değişim gelecekte neyin habercisi?
Altın tepsilerde AB’nin ortaklığı, 5 Orta Asya ülkesinin yaptırım açıklamasının ardından 12 milyar £ sıcak teklifleri cazibesi yüzünden yüzlerini batıya çevirmelerinde rol oynadı.
Türkiye ile aralarındaki bağı bir an olsun düşünmeden açık ve net eteklerindeki çakılları döktüler.
Bakalım, bundan sonra ki süreçlerde de kimler kimler dökülecek?
Bekleyip göreceğiz.
Türkiye için hiç iç açıcı bir haber olmadığı net bir şekilde ortada.
Peki biz nerede yanlış yaptık?
Peki Türkiye bu durumda politik hangi rolü oynayacak?
Yarınlar…
Yanımızda sandıklarımız, bizlere hangi sürprizleri yapacak, göreceğiz hep birlikte…
Sağlıklar kalın.
İnancınızı ve güvencinizi asla yitirmeyin; arada her ne kadar çatlaklar su kaçırsa da birileri,
Kocaman bir Derya olduğunu unutmayalım güzel ülkemizin.