2025 BUYAZ Öykü Onur Ödülü’nün sahibi Nazmi Bayrı

Nilüfer Belediyesi’nin Bursa Yazın ve Sanat Derneği ile iş birliğinde düzenlediği
Dünya Öykü Günü etkinliği, edebiyatseverlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşti.
Gecede Nazmi Bayrı’ya “BUYAZ Öykü Onur Ödülü” verildi.
Nilüfer Belediyesi, Bursa Yazın ve Sanat Derneği (BUYAZ) ile birlikte “14
Şubat Dünya Öykü Günü” kapsamında etkinlik düzenledi. Etkinlik, Nâzım
Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda yapıldı. Programın açılışında konuşan
BUYAZ Başkanı Bülent Elitok, BUYAZ Öykü Onur Ödülü”nü bu yıl 21’inci
kez düzenlediklerini söyledi. Elitok, bu yıl Nazmi Bayrı’nın ödüle layık
görüldüğünü aktararak, yazarı kutladı.
Gecede Dünya Öykü Günü Bildirisi’ni yazar Şaban Akbaba okudu. Öykünün,
herkesin birbirini anlamalarını sağlayan sıcak bir anlatı olduğunu söyleyen
Akbaba, “İnsanın yaratıcılığının sonsuzluğunu gösteren bir dildir. Öykü türlü
biçimlerde karşımıza çıkar. Bilimlerle, sanatlarla, olaylarla, durumlarla… Öykü
yazdıkça ve öykü okudukça hayatın değerini, her birimizin birbirimiz için
önemini kavrarız” dedi.
NAZMİ BAYRI: ÖYKÜLERDE YALIN DİLİ SEVİYORUM
Açılış konuşmalarının ardından Pelin Yılmaz’ın moderatörlüğünde, BUYAZ
Öykü Onur Ödülü’ne layık görülen yazar Nazmi Bayrı söyleşi gerçekleştirdi.
Hayatını ve öyküye bakışını anlatan Bayrı, öykü anlayışını da katılımcılarla
paylaştı. Köyde doğduğunu anlatan Bayrı, ekonomik nedenlerle ailesinin şehre
göç ettiğini kaydetti. Kenar mahallede büyüdüğünü ifade eden Bayrı,
kendisinden büyük 68 kuşağı ağabeylerinden aldığı kitaplarla okuma tutkusunun
başladığını söyledi. Eğitim hayatını sürdüren Bayrı, daha sonra öğretmen
olduğunu kaydetti. Bugüne kadar 9 kitap yazdığını söyleyen Bayrı, bekleyen
çalışmalarının olduğunu da sözlerine ekledi.
Öykülerde yalın anlatımı sevdiğini belirten Bayrı, “Yazar ustalaştıkça
yalınlaşmayı bilir. Acemi yazarın en büyük sorunu uzun, süslü cümlelere
gitmesidir. Edebiyat bir saniyesinde okurun beynine kazınmalıdır. Biz yalınlığı
basitlik olarak görmeye başladık. O basitliğe ulaşmak zirvedir. Yalınlık bana
göre basitlik değildir. Yalınlığı benimsiyorum” dedi.
Öykülerin farklı uzunluklarda olabileceğini belirten Bayrı, iki satırlık veya dört
satırlık olabileceği gibi 50 sayfalık da öykülerin olabileceğine işaret etti.
Öykülerin yazarın birikiminin yansıması olduğunu anlatan Bayrı, okudukça
yansımanın farklılaştığını vurguladı. Öykünün insanın insanla, insanın doğa ile
serüveni olabileceğini ifade eden Bayrı, ayrıca insana dokunup bir mesaj
verebilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sanatın iyileştirici yanının bulunduğunu da ifade eden Bayrı, “Film izlemeyen,
müzik dinlemeyen, resim sergisine gitmeyen, kitap okumayan insan zihinsel
engellidir bence. Sağlıklı bir insan yoktur karşınızda. Edebiyat da bunlar içinde
başat olan, insanı sağaltan bir şeydir. Kitaplar gizem dolu. Şiir, öykü, roman
okuduğun zaman çeşitli hayatlar görüyorsun. Bize güç veriyor, direnç veriyor.
İnsanı ruhsal olarak canlı tutuyor. Edebiyatın o sağaltıcı gücüne yürekten
inanıyorum” diye konuştu.
ÖDÜL VERİLDİ
Samimi bir şekilde gerçekleşen söyleşinin sonunda Bayrı, katılımcıların merak
ettiklerine de cevap verdi. Gecenin sonunda ise Bülent Elitok, BUYAZ Öykü
Onur Ödülü’nü Nazmi Bayrı’ya takdim etti.