Türkiye, 40 yılı aşkın bir süredir terörle mücadele ediyor. Bu mücadele, yalnızca güvenlik güçlerimizin değil, tüm milletimizin omuzlarında büyük bir yük oluşturdu. Ancak artık terörün kökünü kazıma noktasında kararlı ve önemli adımlar atan bir Türkiye var. Bu başarı, sadece güvenlik alanında değil, ülkemizin geleceğini şekillendirecek diğer alanlarda da yeni ufuklar açıyor.
Terörün Türkiye’ye Kaybettirdikleri
Terör, yalnızca can kayıpları ve toplumsal huzursuzluklarla sınırlı bir sorun değildir. Aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimini de ciddi şekilde engelleyen bir faktördür. 40 yılı aşkın süredir teröre aktarılan kaynaklar, başka alanlarda kullanılsa bugün çok daha güçlü bir Türkiye görebilirdik.
Eğitimden altyapıya, sağlıktan teknolojik yatırımlara kadar birçok alanda eksikliklerimizi tamamlamak için harcayabileceğimiz bütçe, terörle mücadeleye yönlendirilmek zorunda kaldı. Terörle mücadeleye harcanan kaynaklarla yüzlerce okul, hastane, fabrika veya teknoloji merkezi yapılabilirdi. Ancak bu kaynaklar, ülkemizin güvenliği ve birliği için kullanıldı ve kullanılması da zorunluydu.
Savunma Sanayisinin güclenmesi önemli bir Caydırıcı Güç’tür.
Son yıllarda Türkiye, savunma sanayisinde büyük bir atılım gerçekleştirdi. Yerli ve milli savunma sanayi ürünlerimiz, terörle mücadelede elimizi güçlendiren en önemli unsurlardan biri oldu. İHA ve SİHA’larımız, terör örgütlerinin hareket alanlarını büyük ölçüde kısıtladı ve bu teknolojilerle hem sınırlarımız içinde hem de sınır ötesinde başarılı operasyonlar gerçekleştirdik.
Savunma sanayisindeki bu atılım, yalnızca terörle mücadelede değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası alandaki caydırıcılığını da artırdı. Güçlü bir savunma sanayisi, Türkiye’nin artık savunmada ve saldırıda dışa bağımlı olmadığını gösterdi. Bu bağımsızlık, aynı zamanda Türkiye’nin dünya sahnesinde daha güçlü bir aktör olmasını sağladı.
Terörsüz Bir Türkiye’nin Geleceği umut dolu;
Peki, terörün tamamen sona erdiği bir Türkiye’de neler değişecek? Öncelikle, güvenlik için harcanan devasa bütçeler, artık ülkemizin kalkınması için kullanılabilir hale gelecek. İlim ve teknolojiye yapılacak yatırımlar artacak; yerli teknoloji üretimi hız kazanacak. Üniversitelerimizde daha fazla bilim insanı yetişecek, inovasyona dayalı bir ekonomi için gerekli altyapı oluşturulacak.
Kardeşlik bağları güçlenecek. Terör, yıllardır toplumumuzun farklı kesimlerini birbirine düşman etmeye çalıştı. Ancak terörsüz bir Türkiye, bu ayrılıkları ortadan kaldırarak toplumsal barışı daha da pekiştirecek. Huzurun ve refahın yaygınlaştığı bir Türkiye, aynı zamanda demokrasi kültürünü de sağlam temellere oturtacak.
Terörün sona ermesiyle birlikte Türkiye’nin dünya sahnesindeki gücü de artacak. Ekonomide daha rekabetçi, diplomaside daha güçlü, teknolojide daha üretken bir ülke olacağız. Terörsüz bir Türkiye, yalnızca kendi vatandaşları için değil, bölge halkları için de bir umut ışığı olacaktır.
Gelişmiş Ülkeler ve Türkiye’nin Terörle Mücadelesi’ne etkileri;
Gelişmiş ülkelerin birçoğu, Türkiye’nin büyümesini ve güçlenmesini istemediği için terörü dolaylı yollarla desteklemiş ya da mücadelemizi baltalamaya çalışmıştır. Ancak Türkiye, hem kendi teknolojisi hem de halkının iradesiyle bu engelleri aşmayı başardı. Artık teröre karşı mücadelede son aşamalara gelinmişken, bu başarıyı kalıcı hale getirmek için her zamankinden daha çok çalışmamız gerekiyor.
Terörsüz Geleceğe Umutla Bakmak;
Terörle mücadele, yalnızca bugünün değil, Türkiye’nin geleceğini kurtarma mücadelesidir. Terörsüz bir Türkiye, bilimde, teknolojide ve ekonomide dünya çapında başarılar elde edecek bir Türkiye’dir. Bu mücadelede en büyük kazanç, milletimizin huzur ve güven içinde yaşayacağı bir gelecek olacaktır.
Unutmayalım, terörle mücadele yalnızca silahlarla değil, aynı zamanda milletimizin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesiyle kazanılır. Bu birlik ruhunu koruduğumuz sürece, Türkiye’nin önünde hiçbir engel duramayacaktır.
