Bursa

Murat ve Nihal Bursa’nın Kahve Kültürü Koleksiyonu ve Müze Açma Hayali

Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa ve Eşi Nihal Bursa’nın Kahve Kültürü Koleksiyonu

Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa ile akademisyen mimar eşi Nihal Bursa, 25 yıllık birikimlerini sergileyebileceği bir müze açma hayalini gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu çift, dünyanın dört bir yanından topladıkları 5 binden fazla tarihi kahve parçası ve araç gereçlerini bir araya getirerek, Türk kahvesi kültürünün zenginliğini gelecek nesillere aktarmak istiyor.

Nihal ve Murat Sungur Bursa’nın koleksiyon tutkusu, 25 yıl önce Mehmetçik Vakfı yararına düzenlenen bir müzayededen aldıkları bir fincan takımı ile başladı. O günden bu yana, yurt içinde ve yurt dışında katıldıkları müzayedelerde ve gezdikleri antikacılarda yeni parçalar arayarak koleksiyonlarını zenginleştirmeye devam ettiler. Bu süreçte, kahve öğütme, pişirme, soğutma ve sunum araçlarının yanı sıra, kahvehaneler ve kahve dükkanlarının tarihi belgelerini de toplamayı ihmal etmediler.

Bursa çifti, evde muhafaza ettikleri bu geniş koleksiyonu, bir müze aracılığıyla toplumla paylaşmayı hedefliyor. 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü dolayısıyla AA muhabirine konuşan Nihal Bursa, koleksiyonlarının Türk kahvesi kültürünün nasıl oluştuğuna dair önemli parçalar içerdiğini belirtti. “Koleksiyona 3 kahve fincanı alarak başladık. İşin içine girdikten sonra kahvenin sadece fincandan ibaret olmadığını, kahve kültürüne ait başka pek çok nesne olduğunu görüyorsunuz. Onlar da bizim aklımızı, gönlümüzü çelmeye başladı. Koleksiyon çeşitlendi ve büyüdü.” dedi.

Nihal Bursa, bir müzeyi açmanın kendileri için en büyük yaşam projelerinden biri olduğunu vurguladı. “Bunları biriktirmenin tek başına bir anlamı yok. Çok heyecan verici bir külliyat oluşturuyorsunuz ama bunu aynı zamanda başka insanlarla da paylaşmak istiyorsunuz. O kadar güzeller, değerliler ve o kadar çok şey anlatıyorlar ki bu, bize büyük bir heyecan veriyor.” şeklinde konuştu.

Bursa, sahip oldukları koleksiyonun bir müzeyi dolduracak sayıda, çeşitlilikte ve derinlikte parçalara sahip olduğunu ifade etti. “Bunu söylemek iddialı ama artık söyleyebiliyorum. Çünkü bunu dünya çapındaki müzelerde, koleksiyonlarda, bizim bütün bu nesneleri topladığımız pazarlarda, antikacılarda, mezatlarda ve bazı kişilerin koleksiyonlarında gördük. Bu konuda eksper değilim ama baktığım zaman bizim elimizdeki külliyatın bir müzeyi dolduracak seviyede olduğunu görüyorum.” diye ekledi.

Koleksiyondaki bazı parçalardan nadiren kahve içmeyi tercih ettiklerini dile getiren Bursa, 1734 tarihli fincanlara da sahip olduklarını, ancak bu kadar eski eserleri sadece bakmakla yetindiklerini kaydetti.

Koleksiyon Tutkusunun Destekçisi: Eşi Nihal Bursa

Murat Sungur Bursa, koleksiyon tutkusundaki en büyük destekçisinin eşi olduğunu belirterek, bu hazzı birlikte büyüttüklerini ifade etti. Koleksiyon oluşturmayı çocuk büyütmeye benzeten Bursa, “Ailenin ve soyun devamını çocuklarla sağlıyorsunuz, kültürün devamını da bir şekilde sağlamak lazım. Bu da nasıl olur? Önce biriktirmek, ardından bunu paylaşmakla olur. Biz biriktirme kısmını belli bir olgunluğa getirdik, bundan sonra paylaşmak kısmındayız.” dedi.

Uzun zamandır koleksiyon parçaları satan kişilerle temas halinde olduklarını söyleyen Bursa, “Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi merkezi kentlerimizdeki koleksiyoncular, koleksiyon evleri ve müzayede evlerinin çoğunu tanıyorum. Bunlar kendilerine kahveyle ilgili çok özel bir eser gelirse öncelikle bana haber veriyorlar.” diye konuştu.

Eserleri dönemiyle alakalı parçalarla bir araya getirerek koleksiyona kazandırdıklarını vurgulayan Bursa, “1908’de 2. Meşrutiyet’le ilgili bir fincan yapılmış. Üzerinde dönemin sloganları var, aynı zamanda o dönemde yayınlanmış bir dergi var. O dergiyi de yanına alıyoruz. Su bardağı, kahveyle içilecek; onun üzerinde de Meşrutiyet’le ilgili simgeler var. Onun gibi tamamlayıcı bilgi ve belgelere ulaşarak onları temin etmeye çalışıyoruz.” şeklinde ekledi.

Murat Sungur Bursa, Türk kahvesi kültürünün Kuzey Afrika’da Fas’tan, Tunus’tan başlayarak Yemen’e, İran içlerinden Anadolu’ya ve tüm Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyayı kapsadığını vurguladı. 17. yüzyılın ikinci yarısında Londra’da açılmış bir kahvehane jetonunu, bu kentteki bir müzede gördüğünde çok heyecanlandığını anlatan Bursa, üzerinde Osmanlı padişahının simgelendiği, bir tarafında “Murat”, diğer tarafında “Her nereye gittimse orayı fethettim” yazılı bu jetonu daha sonra bir müzayedede satın aldığını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA / Berfin Kıraç – Güncel Kültür Sanat

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu