Mustafa Destici’den İdam Cezası Çağrısı
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, yaptığı açıklamada, “İki suç için idam cezası mutlaka getirilmelidir. Birincisi, 8 yaşındaki masum yavrumuz Narin’i öldüren bu sapıklar, bu hainler, bu katiller için. İkincisi de, şehitlerimiz var, bizzat bombayı patlatan teröristler ve onların emirlerini veren teröristlerin lider kadroları için idam cezası geri getirilmelidir.” dedi.
Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, PKK terör örgütünün Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği terör saldırısında şehit düşen Piyade Üsteğmen Ömer Fatih Ayar ve diğer şehitleri rahmetle anarak, her şehit haberinin kendileri için aileden bir ferdi kaybetmek gibi sarsıcı olduğunu belirtti. Ülkede yaşanan terör eylemlerinin nedenlerinin yalnızca Türkiye’nin iç dinamiklerinden kaynaklanmadığını vurguladı.
“Terörü yok etmek için tüm unsurlarına karşı topyekun mücadele edilmelidir.”
İran’ın kuzeybatısında ve Türkiye’nin güneydoğusunda bir terör devleti kurulmaya çalışıldığını ifade eden Destici, bu girişimlerin geçmişte başarısız olduğu gibi gelecekte de başarısız olacağını belirterek, buna asla müsaade etmeyeceklerini söyledi. Askeri açıdan gerekenlerin yapıldığını ancak siyasi alanda yeterince adım atılmadığını savunan Destici, terörün yok edilmesi için tüm unsurlarına karşı etkin bir mücadele verilmesi gerektiğini kaydetti.
“İdam cezası mutlaka geri getirilmelidir.”
Destici, Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümü hakkında ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Narin kızımıza bu kötülüğü yapan herkesin en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Bu cezaların yetersiz kaldığını düşünüyorum. Kim ki bu masum yavrumuzun canına kıymışsa, müebbet hapis cezası alacak. Ancak Türkiye’de müebbet hapis cezası alanlar belirli bir süre sonra serbest kalıyor. Çözüm idamdır. 2018 yılında Meclis’e idamla ilgili bir anayasa değişikliği teklifi sundum. Şimdi bu konuda idam isteyen bazı partiler ve milletvekilleri var. O zaman Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, teklifimize imza atan tek milletvekili oldu.”
Meclis’in ekimde açılmasıyla birlikte, idam konusunun tek başına ele alınması gerektiğine dikkat çeken Destici, şunları ekledi: “İki suç için idam cezasının mutlaka getirilmesi şarttır. Birincisi, 8 yaşındaki masum yavrumuz Narin’i öldüren sapıklar için. Daha kaç yavrumuzu bu canilere kurban vereceğiz? Bir kişiyi ibret olsun diye asmalısınız ki bir başkası buna cesaret edemesin. İkincisi de, şehitlerimiz var, bombayı patlatan teröristler ve onların emirlerini veren lider kadroları için idam cezası geri getirilmelidir. Bunun başka bir yolu yok; hem adaletin tam anlamıyla sağlanması açısından hem de suçların caydırıcılığı açısından bu idam cezasının mutlaka bu iki suç için geri getirilmesi gerekmektedir.”
Narin’in Kaybolduğu 19 Günde Yaşananlar
Olay, 21 Ağustos’ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur’an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aramalar yaptı. Köylülerle yapılan aramalardan da sonuç alınamayınca Narin’in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi.
Bunun üzerine, bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri ve Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) gibi birimlerin yanı sıra sağlık, AFAD ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ait arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Narin, 19 gün sonra dere kenarında bir çuval içinde ölü bulundu.
- Narin’in Kaybolduğu Dönemde Yapılan Aramalar:
- Yaklaşık 150 araç sorgulandı.
- 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesi alındı.
- 32 bin 952 kişi kontrol edildi.
- 7 iz takip köpeği kullanılarak 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı.
Arama çalışmalarında, Narin’in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos’ta saat 15.15’te, Narin’in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar kaydedildi. Ayrıca, 22 Ağustos’ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos’ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu; ancak her iki terliğin de Narin’e ait olmadığı belirlendi.
Sosyal Medyada Tepkiler
Politikacılardan sanatçılara, gazetecilerden yazarlara kadar birçok kişi Narin’in ölümüne sosyal medyada büyük tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Narin evladımızı bizden kopartanların en ağır cezayı almaları için sürecin bizzat takipçisi olacağım!” açıklamasında bulundu.
Soruşturma kapsamında Narin Güran’ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. Ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin’e ait olmadığı tespit edilerek serbest bırakıldı. Sonrasında, Narin’in amcası ve kırsal Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran’ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin’in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi ve tutuklandı.
Otopsi sürecinde, Narin’in cesedinin bulunduğu çuvalda ona ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı ‘Elif Ba’, çantası ve terliklerinin yer aldığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran’a ait olan ve Narin’e ait DNA’nın tespit edildiği otomobil incelenmek üzere jandarmaya götürüldü. Narin’in cesedini amca ile birlikte çuval içerisine koyup dereye bıraktığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Bahtiyar, ifadesini değiştirerek amcanın kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.
Narin’in amcasının mahkemedeki ifadesinin tam metni: “Ben bunu açıklayamam; olay günü Narin’i görmedim.”
Gizlilik İhlalleri Üzerine Tepkiler: Diyarbakır Barosu Başkanı Eren, Narin Güran cinayeti soruşturması ile ilgili gizlilik ihlallerine tepki göstererek, “Hukuki süreçleri işleteceğiz!” dedi.
