
Koronavirüs salgınının Avrupa’ya yayılmasından sonra ilk kere Brüksel’de buluşan Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Türkiye ile ilişkileri tüm boyutlarıyla masaya yatırdı. Müzakere sürecinin tıkandığı, dış siyasette frekansların farklı olduğu, bölgesel bahislerde işbirliğinden çok çekişmenin öne çıktığı bir ortamda yapılan içtimada meselelerin yanı sıra gerilimin nasıl düşürüleceği ve ilişkilerin geleceği ele alındı. NATO’da Türkiye ile karşı zıdda gelen fakat istediğini elde edemeyince AB kartını kullanan Fransa’nın Ankara’ya ek yaptırım talebi sair üyelerden destek bulmadı.
AB Dışişleri ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, içtima sonrasında, gerilimin düşürülmesi ve sıkıntılı hususlarda anlayış sağlanması için izlenebilecek yollar üzerinde çalışacağını söyledi.
Diyaloğu öne çıkaran Borrell, Türkiye ile ilişkilerin güçlendirilip geliştirilmesi gerektiğini, fakat bunun Avrupa paha, ilke ve çıkarlarına tutarlı yapılması gerektiğini tabir etti. Borrell, Türkiye ile teması ağırlaştırarak diyalog tabanı oluşturmaya çalışacak.
DİYALOG İÇİN TALIH
Fransa’nın başını çektiği kimi ülkelerin sert haline karşın AB Dönem Başkanı Almanya, sıkıntılara işaret etmekle birlikte, gerginlik taraftarı olmadı ve Türkiye’den olumlu sinyal beklentisini açıkça ortaya koydu. Içtimadan Türkiye’ye yönelik bir ek önlem kararı çıkmaması diplomatik etraflarda Ankara açısından muvaffakiyet ve diyaloğa talih verme olarak görülüyor. AB bakanları ağustos ayı ahir Türkiye konusunu tekrar masaya yatıracak.
YUNANİSTAN, AYASOFYA’YI SON ANDA GÜNDEME ALDIRDI
Yunanistan, Türkiye’nin Ayasofya’yı ibadete açma kararı almasını son anda AB bakanlarının gündemine getirdi. Türkiye’nin Ayasofya kararını ülkesine ve ortam ülkelerine yönelik bir tahrik olarak gören Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, içtimada da bu söylemini sürdürdü. Türkiye’nin iç meselesi olmasına karşın bakanlar bu adımı kınarken, kararın gözden geçirilmesini istediler. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, kararı medeniyete karşı bir hücum olarak nitelerken, Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg Türkiye’nin güvenilir bir ortak olmadığını ve bu adımın ‘provokasyon zincirinin son halkası’ olduğunu savundu.