Bursa

Bursa’nın değerleri buluştu

Bursa’ya değer katan; sanatta, siyasette,bilimde, toplumsal yaşamda önemli katkılar sağlayan
isimler, Nilüfer Belediyesi bünyesindeki Nilüfer Kütüphane’nin düzenlediği Bursa’nın
Değerleri Söyleşisi’nde deneyimlerini paylaşmaya devam ediyor.
“Bursa’nın Değerleri” söyleşisinin ilk konuğu uzun yıllar Bursa’da hem basın sektöründe hem
de kültür sanat alanında büyük emek veren, örnek çalışmalara imza atan Banu Demirağ
olmuştu. Pandemi nedeniyle uzun süredir düzenlenemeyen söyleşinin ikincisi, Bursa’nın
değerli hukukçu ve siyasetçi isimleri Ali Arabacı, Ertuğrul Yalçınbayır ve Yahya Şimşek’in
katılımı ile gerçekleşti.


Kentin her türlü sorunu için uzun yıllar hem siyasi alanda hem de hukuksal alanda mücadele
eden üç isim, kendilerini daha yakından tanımak isteyen Nilüfer Kütüphane okurları için
Akkılıç Kütüphanesi çatısı altında bir araya geldi.


Bursa Baro Başkanı Gürkan Altun’un yönelttiği sorularla eski Başbakan Yardımcısı ve
hukukçu Ertuğrul Yalçınbayır ile eski Bursa milletvekilleri ve aynı zamanda Bursa
Barosu’nun eski başkanları Ali Arabacı ve Yahya Şimşek pek çok bilinmeyene de ışık tuttu.
Büyük ilgi gören söyleşiye Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Yıldız da katıldı.
Söyleşiyi yöneten Gürkan Altun, hem iş hayatlarında hem de kentin sorunları için uzun yıllar
birlikte çalışan Yalçınbayır, Şimşek ve Arabacı’nın siyasetçi, hukukçu kişiliklerinin yanı sıra
mücadeleci tavırlarıyla arkalarından gelen bir çok kişi için de model olduklarını belirterek
“Bu üç isim görüş ayrılıklarına rağmen dostlukları, Bursa aşkları ve mücadeleci tavırları ile
kente çok değer kattılar” dedi.


İlk sözü alan isim, farklı siyasi partilerde ve devletin çeşitli kademelerinde görev yapan
Ertuğrul Yalçınbayır oldu. Yalçınbayır, Ali Arabacı ve Yahya Şimşek ile uzun yıllar hem iş
alanında hem de Bursa için, toplum için aralarındaki nezaketi hiç eksik etmeden birlikte
çalıştıklarını söyledi. İş hayatına başladıkları dönemden itibaren öğrencilere yönelik kurslar
açarak, dernekler kurarak hep hayatın, olayların içinde olduklarını belirten Yalçınbayır,
“Bütün bu faaliyetlerimiz ilerleyen zamanda bizi siyasette de bir araya getirdi. Bizim
yetişmemizde, siyasette bize en büyük katkıyı koyan da şu anda bu söyleşiyi yaptığımız
kütüphaneye de adı verilen rahmetli Yılmaz Akkılıç’tır” dedi.


Belediye Meclis üyeliğinden milletvekilliğine, Erbakan’ın avukatlığını yaptığı dönemeden
AK Parti‘nin kuruluş aşamasına ve Başbakan Yardımcılığı yaptığı döneme uzanan süreci ve
yaşadıklarını anlatan Yalçınbayır deneyimlerini paylaştı. Her zaman hukuktan yana tavır
aldığını söyleyen Yalçınbayır, “Önemli olan iyi yönetişimde danışma. Hazırlanma süreci,
süreçlerin yönetimi, o süreçlerde görüşlerini bildirme, karar alma sürecine katılma, daha sonra
da mutlaka denetleme. Eğer danışma yoksa, karar alma süreçlerinde denetim yoksa, eğer
katılım yoksa o işten hayır gelmez. Demokrasi insanoğlunun vardığı üstün bir seviye ” dedi.


Şimşek: Siyaseti toplumsal mücadele için yaptık

Siyasetçi ve hukukçu Yahya Şimşek de hem siyaset hayatında hem de bir hukukçu olarak
kentle ilgili sorunların çözümü için verdikleri mücadelelere değindi. Aynı zamanda Bursa
Hukukçular Derneği kurucuları olduklarını söyleyen Şimşek, daha üniversite yıllarında ders
aldıkları değerli hocalarından toplumsal mücadelenin ne olduğunu öğrendiklerini belirterek
“Hukuku benimsedik, hep aklımızda oldu. Hukukçu demek hukuku sonuna kadar her türlü
riske karşı koruyabilmek demek. Hukukçu olmak öyle kolay iş değil. Hukuk Fakültesi’ni
bitirmek hukukçu olmaya yetmiyor. Hukukçunun görevi, hukukun ayaklar altına alınmasına
engel olmaktır, hukukun üstün olduğunu savunabilmektir. Meslek yaşamımda Sivas Madımak
olayı dahil bir çok dosyada avukatlık yaptım. Ergenekon davasının da avukatlarından
biriydim. Şunu açık ve net olarak ifade ediyorum ki hukuka en büyük darbe Ergenekon davası
kararıyla vurulmuştur. Hukukun üstünlüğünü hep savunma gayreti içinde olmamız
yaşadığımız davalarda gördüğümüz hukuksuzluklara karşı direnmemizden kaynaklanmıştır,
Siyaseti, toplumsal mücadele olduğunu düşünerek yapmaya başladık, hiçbir çıkar
düşünmeden yaptık. Siyasette inanmadığımız şeye hiçbir zaman ‘evet’ demedik ifadelerini
kullandı.


Arabacı: İnsan hakları ihlallerine karşı mücadele ettik


Eski Bursa Milletvekili ve Bursa Barosu’nun eski başkanlarından Ali Arabacı da Yalçınbayır
ve Şimşek ile avukatlık mesleğine başladıklarında ortaklık kurduklarını belirterek “Zamanla
aramızda bir kültür birliği oluştu. Şeffaflık ve dürüstlük de vardı. Bütün bunlar hak
ihlallerine, çevre ihlallerine, aklınıza gelebilecek bütün insan hakları ihlallerine karşı
mücadeleyi getirdi” dedi.


Milletvekilliği döneminde yaşadıklarını da anlatan Arabacı, “ Parlamentoya gittiğimde
gördüm ki demokrasinin önündeki en büyük engel parti liderleri. Onları sultanlığa iten de
aslında milletvekilleri. Ben hiç birisinin orda demokrasi mücadelesi verdiğine tanık olamadım
ve içimdeki o saygı duygusu da yok oldu. Ben genel başkanla senli benli hiç olmadım
açıkçası. Sadece üzerime aldığım işi hakkıyla yerine getirmeye çalıştım, yapılması
gerektiğine inandığım şeyleri yapmaya çalıştım. Bağımsızlık duygusuna sıkı sıkıya bağlı
olmamız bizi isyankar yaptı” diyerek konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu