Çiftçinin borcu 20 yılda 90 kat arttı

CHP Gemlik İlçe Başkanlığı’nda gerçekleşen basın toplantısında konuşan Gemlik Belediye Başkanı
Mehmet Uğur Sertaslan, belediyenin gerçekleştirdiği üniversite öğrencilerine ev kapmanyasına
değinerek “Bu kampanyaya şu ana kadar 170 çocuğumuz müracaat etti. Ben barınma sorunu
yaşıyorum. Belediyemizin böyle bir çalışma yaptığını duydum, ben de yararlanmak istiyorum diyen
toplam 170 çocuğumuz var” dedi.

“Öğrencilerin siyasete alet edilmesine izin vermem”

Başkan Sertaslan şöyle konuştu: “ Büyük bir memnuniyetle şunu da söylüyorum, iş bizim 21 daireden
ibaret kalmadı. Bu milletin toplumsal dayanışma konusundaki yeteneğine güveniyorum diyorum ya,
beni mahcup etmediler. Beş, altı yurttaşımızdan bizim evlerimizi de kullanabilirsin telefonu aldık.
Gemlik’te 100 civarı çocuğumuzu konuk edebileceğiz. Bir kez daha duyurmuş olalım. Eşyaya da
ihtiyaçları var. Belediyemiz notlarını alıyor. Herkesin yapabileceği bir şey vardır. Mümkünse sıfır ama
kullanılabilir durumdaki ikinci el eşyayı da talep ediyoruz.”
Belediyenin, devletin ilçedeki temsilcisi olduğu vurgulayan Başkan Sertaslan, geçen yıl dolu yağışı
nedeniyle ürünleri zarar gören zeytincilere destek olduklarını hatırlatarak şimdi öğrencilere destek
çalışması gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Başkan Sertaslan sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yıl ilk defa iki dönem üst üste okul kazanan öğrenciler
aynı anda ev ve yurt aramaya başladılar. Geçen yıl bu kadar sorun değildi. Belki önümüzdeki yıl bu
denli büyük bir problem olmayacak ama bu sene böyle. Öğrenciler geliyor, ilk uğradıkları yer belediye.
Kredi Yurtlar Kurumu’nda iyi sırada değillerse ev bulamıyorlar. Arz azaldı. TOGG’un işçileri Gemlik’te
kiralık evleri doldurdular. Geçen yıl pandemi nedeniyle bazı yurtlar kapandı. Oteller dolu. Bu çocuklar
nerede kalacaklar? Her şeyi siyasete alet edebilirsiniz ama çocuklarımızı siyasete alet etmenize izin
veremem. Sosyal belediyecilik kimsesizlerin kimsesi olmaktır. Anne babaları memleketlerinde.
Kaydımı dondurup gideceğim diyorlar. Ben bu çocuklar için bir şey yapmayacaksam ne yapacağım?
Belediyecilik dört duvar inşa etme işi değildir.”

“Çiftçinin borcu 147 milyar lira”

Enflasyon sorunun politik kararlar nedeniyle ortaya çıktığını dile getiren CHP Bursa Milletvekili Orhan
Sarıbal ise “Çiftçinin borcu 90 kart artmışken asgari ücreti 16 kat arttırmakla övünüyorlar” dedi.
Sarıbal şöyle konuştu: “Bir enflasyon meselesinden bahsediyoruz. Enflasyonun temel nedeni
iktidardır. İktidarın uyguladığı para politikasıdır. İktidarın uyguladığı kur politikasıdır. Durup dururken
enflasyon oluşmuyor. Hepimiz çiftçiyiz. Bu çiftçi 2002 yılında mazotu kaç liraya alıyordu, şimdi mazotu kaç liraya alıyor? Buranın çiftçisi geçen yıl 10 kiloluk bakırlı tarım ilacını geçen yıl ne kadara alıyordu,
bu yıl ne kadara alıyor? Çiftçinin ne suçu var? Türk lirasını dolar karşısında eriten çiftçi mi? Bu gün
uygulanan para politikası enflasyonun temel kaynağıdır. Para politikasını bu hale getiren, doların
uçmaması için yüksek faiz uygulayan, o yüksek faizden dolayı da yatırımın tamamen minimize olduğu,
bunun yerine üçkağıt ekonomisinin egemen olduğu bir tarihsel dönem yaşıyoruz.”
Çiftçinin 2002 yılındaki borcunun 2.4 milyar dolar olduğunu dile getiren Sarıbal, bu borcun 147 milyar
liraya çıktığını söyledi.
Sarıbal sözlerini şöyle tamamladı. “Çiftçi ciddi anlamda sıkıntılı. İktidar asgari ücreti 16 kart arttırdığını
söylüyor. Çiftçinin borcu nereden nereye geldi? Tüketicinin borcu nereden nereye geldi. Çiftçinin
bankalara 2002’deki borcu 2.4 milyar liraydı. Ağustos sonu itibariyle çiftçinin bankalara olan borcu
147 milyar lira. Buna siz 10 milyar lira civarında Tarım Krediyi ilave edin. 157 milyar. Mazot borcu,
yok. İlaç borcu, yok! Gübre bayilerine gübre borcu, yok! Tarımsal mekanizasyon aldığı yerlere borcu,
yok! Hepsini ilave edin, çiftçinin 200 milyar civarında borcu var. Yaklaşık 90 kat yapıyor. Siz üreticinin
maliyeti ve borcunu 90 kart arttıracaksınız, diğer tarafta asgari ücreti 16 kat arttırdık diye
sevineceksiniz. Yurt meselesini nasıl çözemiyorlarsa, işsizlik meselesini nasıl çözemiyorlarsa, hala
toplumu asgari ücrete ve mülteciler sanayide insan ticaretine nasıl müsaade ediyorlarsa, ne yazık ki
tarımda da, beslenmede de gıdada da yaşadığımız sorun politiktir.”