Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Türkiye İş Bankası yeni iş birliği protokolü imzaladı. İmza merasimi, TİM Başkanı İsmail Gülle ve İş Bankası Genel Yöneticisi Adnan Bali’nin katılımı ile gerçekleştirildi. Protokol çerçevesinde ihracatçı firmalara, münâsib koşullu kredi ve eserlerin mahal aldığı, Türk Lirası ve Yabancı Para olmak üzere yekun 500 milyon dolarlık bir nakdi kredi paketi sunuluyor. Paket kapsamında; daha fazla sayıda ihracatçıya ulaşabilmek gayesiyle her firma özelinde azami 150.000 Dolar-Euro yahut 1.000.000 TL meblağında kredi kullandırılıyor. TİM üyesi tüm ihracatçılara 1 yıl vadeli dolar kredilerde yıllık yüzde 2,40, Euro kredilerde yıllık yüzde 1,15 getiri nispetiyle ‘İhracat Döviz Kredisi’ sunuluyor. İhracat finansmanına destek paketinde; Fuarlara Iştirak Kredisi, Maximiles TİM İhracatçı Kart, kadın girişimcilere şahsi nema oranlı kredilerin yanı sıra sigorta ve eğitim üzere ihracatçının gereksinimine münasip hizmetlerde de indirimler konum alıyor.
TİM İhracatçı Kart avantajı da sunuldu
Protokol kapsamında ‘Maximiles TİM İhracatçı Kart’ ve ‘Maximiles TİM İhracatçı Kart Premium’ kartları ihracatçıların tasarrufuna sunuluyor. TL/EUR/USD hesap özeti seçeneğini içeren kartlar ile ihracatçılar, yaptıkları alışverişlerden hem MaxiMil hem de MaxiPuan kazanacaklar. Başkaca İş Bankası aracılığıyla gerçekleştirecekleri aylık ihracat hacmi üzerinden de ilave MaxiPuan kazanacaklar ve ihracatçılar bu puanları MaxiMil olarak da kullanabilecekler. Maximiles TİM İhracatçı Kart otel rezervasyonundan vize süreçlerine kadar ihracatçıların hayatlarını kolaylaştıracak birçok kıymetli ve fark yaratacak ayrıcalığı da içeriyor.
TİM Başkanı Gülle: Kadın teşebbüsçü ihracatçılara müspet ayrımcılık yaptık
İhracatçılara yönelik kredi hacminin artırılması ve ihracatçıların finansmana erişiminin kolaylaşmasıyla, salgın sürecini firmalar en az hasarla atlatacaklarını belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, “Tüm çalışmalarımızın emeli ihracatımızı ileriye götürmek, zira biliyoruz ki; Türkiye İhracatla Yükselecek” dedi.
İş birliğine yönelik detayları aktaran Gülle, kelamlarına şöyle devam etti: “İş birliği kapsamında mahsusen üç nokta çok mühim. Kredi getirilerinin düşük olması ihracatın finansmanında değerli bir nokta. Paket kapsamının 500 milyon dolar olması da bizler için çok kıymetli bir adım. Başkaca, paket kapsamında, olumlu ayrımcılığın sağlanması ismine kadın teşebbüsçü ihracatçıların kullanacakları kredilerde daha avantajlı koşullar da oluşturuldu. Kadın teşebbüsçü ihracatçılar, kullanacakları kredilerde birebir azami limitlerle (1 milyon liraya yahut 150 bin dolar-Euro’ya kadar) dolar cinsinden krediler için yüzde 2,25; Euro cinsinden kredileri için ise yüzde 1 üzere daha avantajlı nema orantılarına tâbi olacaklar. Ayrıyeten, kadın ve genç girişimcilerimiz için, 100 bin TL’ye, 500 bin Euro-dolara kadar Eximbank kaynaklı ihracat kredisi sunulacak ve yabancı para cinsinden kredilerde 25 baz puan indirim uygulanacak.
İhracatçıların yararlanacağı bir gayri avantaj ise fuar iştirak kredilerinde olacak. Paket ile sanal ve fiziki fuarlarda, 100 bin dolar-Euro’ya kadar 1 yıl vadeli ihracat taahhütlü spot döviz kredisinde getiri nispetleri dolar cinsinden krediler için yüzde 2,25; Euro cinsinden krediler için yüzde 1 olacak. E-teminat mektubunda, ilk 1 yıl için yüzde 0,9 üzere epey düşük bir komite öğrenim edilecek.
Protokol kapsamında, kredi kullanan firmalara emtia taşıma sigortasında yüzde 10 indirim, muhabir garantili ihracat faktoringinde avantajlı getiri nispetleri ve WORLDEF prime üyeliğinde yüzde 50 indirim üzere birçok gayri avantaj da yan alıyor. Dış ticaret kompleksimizde yapılan kütüphaneye yönelik kitap bağışı da Türkiye İş Bankası’nın kıymetli bir jesti olarak, paketin kapsamında nokta alıyor. Güçlü ve zamanında sağlanan finansman sürdürülebilir ihracat için büyük değer taşıyor. Son aylarda yaşadığımız pandemi nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi ve Sayın Kaynak ve Maliye Bakanımızın açıkladığı Finansman Paketiyle ihracatçıların muhtaçlığı karşılanmıştır. İhracat ailemiz ismine destekleriyle her zaman yanımızda olan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Kaynak ve Maliye Bakanımıza teşekkür ediyorum.”
“Haziran ihracatı 9,1 milyar dolara ulaştı”
İş Bankası ile iş birliği yapmanın gurur verici ve ihracatçılara itimat sağlaması bakımından da kıymetli olduğuna dikkat çeken Gülle, şunları kaydetti: “Bu ve gibisi ortak çalışmaların artarak sürmesi en büyük temennimiz. Bilhassa son iki yılda, bankacılık kesiminin ihracatçılara yönelik kredilerinde hem hacimsel hem de oransal artışlar görüyoruz, bölümün ihracata ilgi ve alakası bizleri mutlu ediyor. 2018 yılı nisan ayında bankaların ihracat kredileri 116 milyar TL seviyesindeyken, artta bıraktığımız nisan ayında bu kredilerin pahası yüzde 69’luk artışla 196 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu artışta, bankaların kullandırdığı yekun kredi hacmindeki artış tesirli olduğu kadar, ihracat kredilerinin yekun kredi hacmine nispetinin yüzde 5,2’den yüzde 6,3’e çıkması da tesirli oldu. Şoklara dayanıklı ve seri reflekslere sahip ihracatçılar, böylesi buhran periyotlarında attıkları tarafında adımlarla yaşanan her şoktan güçlenerek çıkmayı başarıyorlar. Bankacılık kesimi de tıpkı ihracatçı firmalar üzere seri reflekslere ve her buhrandan güçlenerek çıkan bir yapıya sahip. Son iki yılda yaşanan kur taarruzları, ticaret savaşları ve koronavirüs pandemisi ile bu gerçek daha da gün yüzüne çıkmış durumda. İhracatta kırılan yeni rekorlar, Bankacılık kolunda ise artan kredi hacimleri ve sağlıklı bilançolar tüm bu kuvvetli koşullara karşın her iki meydanda Türkiye’nin gücünü kanıtlıyor. O denli ki, haziran ayının artta bıraktığımız ilk 23 gününde ihracatımız 9,1 milyar dolara ulaşarak geçtiğimiz yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 34,3 üzere kayda bedel bir artış gerçekleştirdi.”
İş Bankası Genel Yöneticisi Adnan Bali:
Getiri oranlarımızı mümkün olan en düşük seviyede tuttuk
Milletlerarası pazarlarda güçlü bir Türkiye yaratmak maksadıyla TİM ile işbirliği yaparak ihracatçılara güçlü bir destek verdiklerini tabir eden Türkiye İş Bankası Genel Yöneticisi Adnan Bali, “Türkiye’nin bankası olmanın getirdiği sorumlulukla, ulusal tutumunu ve duruşunu her zaman tereddütsüzce sergileyen bir kurum olarak, bütün imkânlarımızı, düzgün niyetli ve samimi bir yaklaşımla memleketimizin ve milletimizin hizmetine kararlılıkla sunmaya devam ediyoruz” dedi.
İş birliğinin detaylarını aktaran Bali, laflarını şöyle sürdürdü: “Ülke ekonomisinin büyümesinde kritik bir rolü bulunan ihracat, bilhassa pandemi sürecinde içinden geçilen güçlükle periyottan çıkışta da büyük ehemmiyet taşıyor. Banka olarak bu sahaya şahsi bir konsantrasyon ile eğiliyoruz. Salgının istihdama, üretime, ticarete, ödeme sistemlerine tesirlerini azaltmak ve ekonomik aktivitenin devamlılığını sağlamak emeliyle çok sayıda aksiyonu hayata geçiriyoruz. Devam eden ekonomiye destek paketlerimizin yanı sıra, TİM ile bugün imzaladığımız protokolle ihracatın finansmanı için her gereksinime elverişli vade ve ödeme seçenekleri sunuyoruz. Protokol kapsamında, ihracatçılarımızı desteklemek için nema oranlarımızı mümkün olan en düşük seviyede tuttuk. İhracat döviz kredilerinde uyguladığımız düşük nema orantılarının, yalnızca ihracatçılarımız için değil ekonomideki tüm bölümler için de kritik olduğunu düşünüyoruz. Salgının gidişatına dair belirsizlikler dış talebin kırılgan bir görünüm sunmaya bir müddet daha devam edebileceği riskini de beraberinde getiriyor, lakin biz yılın 2. yarısıyla birlikte ihracat performansımızın koşullar koşutunda güçleneceğini öngörüyoruz.”
“Önemli bir aday olarak sahneye çıkabileceğimizi düşünüyoruz”
COVID-19 salgını sonrasında orta vadeli bir perspektifle bakıldığında, ülkelerin, olağanlaşma sürecinde yakın coğrafyalarla çalışma ve daha butik imalata odaklanabileceğine dikkat çeken Bali, Türkiye’nin bu konjonktürden faydalanabileceğini; coğrafi konumu itibarıyla global ticaret hacminin kıymetli bir kısmını oluşum eden bir pazara kısa uçuş uzaklığıyla ulaşabildiğini; genç, dinamik ve süratli yapısı ile potansiyelinin yüksek olduğunu vurguladı.
Devletlerin aşikâr ölçüde içlerine kapandığı bu devirde, Türkiye’nin emniyetli bir tedarikçi olmasının yanında mevcut endüstriyel altyapısı ve iş gücü kapasitesinin ehil olduğunu; yeni pazarlar bulma ve üretim süreçlerini yönetme konusunda hali hazırda esnek bir yapısı bulunduğunu da vurgulayan Bali, “Ülke olarak önümüzdeki devirde birçok mal ve hizmetin tedariki için değerli bir aday olarak sahneye çıkabileceğimizi düşünüyoruz. İş Bankası olarak biz de Türkiye’nin ihracattaki konumunu güçlendirecek desteği vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Adnan Bali, Bankanın, kuruluşunun ilk yıllarından bu yana ihracatçıların yanında olduğunu, ihracatçıları desteklemek için 1932 yılında İskenderiye ve Hamburg Bürolarını faaliyete geçirdiğini söz etti. Bali, “Kuruluşumuzdan yalnızca 8 yıl üzere kısa bir müddet içerisinde bu türlü bir vizyonla hareket edilmiş. Günümüze geldiğimizde, 121 farklı ülkede yerleşik banka ile kurmuş olduğumuz geniş muhabirlik ağımız kapsamında; müşterilerimize güçlü dış ticaret eser ve hizmetleri sunuyor ve Türkiye ile 200’ün üzerinde farklı ülke arasında yapılan dış ticaret süreçlerine aracılık ediyoruz” dedi.
