Michel, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl internet üzerinden yapılan Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Şurasına AB ismine video bildiri ile hitap etti.
Konuşmasının milletlerarası ilişkiler kısmında Doğu Akdeniz‘e değinen Michel, bölgedeki gerginlikten kaygı duyduklarını, tek taraflı aksiyonların durmasını istediklerini söyledi.
Michel, AB üyeleriyle birlikte gerginliğin giderilmesi ve diyaloğun teşvik edilmesi emeliyle ağır diplomatik uğraşlar yürüttüklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Bu çerçevede Doğu Akdeniz konusunda BM ile birlikte çok taraflı bir konferans oluşturulmasını teklif ettim. Birçok aktör şimdiden olumlu cevap verdi ve bunlar modaliteleri, gündemi, takvimi görüşmeye hazır. Ele alınması gereken başlıkların kimilerinin deniz yetki alanlarının sınırlandırılması, güvenlik, güç bahisleri ve göç olduğuna inanıyorum.”
‘İran ile anlaşmanın devamı önemli’
Michel, İran ile yapılan nükleer anlaşmanın global silahsızlanma ve bölgesel güvenlik açısından önemine işaret ederek, anlaşmanın devamının bunun için hayati olduğunu vurguladı. Michel, BM Güvenlik Kurulunda onaylanan anlaşmanın ve bu kapsamda İran’a yaptırımların kaldırılmasına yönelik taahhütlerin devam ettiğini söyledi.
ABD, Donald Trump’ın yönetime gelmesinden sonra Barack Obama döneminde imzaladığı anlaşmadan çekildiğini, İran’a yaptırımlara yine başlayacağını açıklamıştı.
Filistin-İsrail meselesinde AB’nin iki devletli tahlile bağlı olduğunu yineleyen Michel, tarafların müzakere masasına dönmeleri için uğraş göstereceklerini bildirdi.
Michel, Çin konusunda ise bu ülkenin siyasi ve ekonomik sisteminin temelindeki kıymetleri paylaşmadıklarını, Çin’in insan haklarına hürmet göstermesi gerektiğini belirterek, “Bunlara Uygurlar üzere azınlıkların hakları yahut hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi garantileyen milletlerarası taahhütlerin sorgulandığı Hong Kong da dahildir.” dedi.
Çin’in AB için önemli bir ticari ortak olduğunun altını çizen Michel, “Bu ilişkiyi daha fazla mütekabiliyet ve daha adil bir rekabet için tekrar dengelemeye kararlıyız.” diye konuştu.
‘Dijital bölüm adil bir biçimde vergilendirilmeli’
Michel, üye ülke önderlerinin 2021-2027 AB bütçesi ve ekonomik kurtarma programına 1,8 trilyon avro mali kaynak ayırdıklarını hatırlattı. AB’nin kurallara dayalı milletlerarası ticaret sistemini savunduğuna dikkati çeken Michel, ekonomide müdafaacı siyasetlere karşı olduklarını belirtti.
Dijital bölümün adil biçimde vergilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Michel, bu alanda faaliyet gösteren büyük ölçekli şirketlerin üzerlerine düşen vergiyi ödemelerinin önemine işaret etti. Michel, AB’nin 2050 yılına kadar çevre dostu ve iklime ziyan vermeyen bir kıta olmayı hedeflediğini, bu alanda dönüşüme sürat vereceklerini tabir etti.
