
Bitlis’in Hizan ilçesindeki vatandaşlar, yetiştirdikleri organik üzümlerden bir asırdır doğal yöntemlerle pekmez üretiyor.
Hizan ilçesine bağlı Akşar köyünün Kılavuz mezrasında yetişen üzümler sofralık olarak piyasada satılırken, gereksinim fazlası eserler ise doğal yöntemler kullanılarak pekmeze dönüştürülüyor. Bölgeye has bilinen siyah üzümleri önce havuzlarda çiğneyerek su haline getiren köylüler, daha sonra maya olarak kullandıkları beyaz toprakla karıştırarak büyük kazanlarda belirli bir müddet kaynatıyor. Akabinde süzülerek daha büyük kazanlara konulan üzüm suyu, burada 5-6 saat boyunca yaklaşık 290 derecede kaynatılıyor. Kuvvetli bir süreç alan pekmez, Hizan’ın 13 köyünde hala doğal yöntemlerle yapılıyor. Köyün ortasına kurulan kazanlara önceden ezilerek çıkarılan üzüm suları atıldıktan sonra kaynatılarak pekmeze dönüştürülüyor.
Pekmez üretimine katılan Hizan Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Danacı, Hizan’ın iklim koşulları itibariyle bölgede özel bir yere sahip olduğunu, narenciye hariç Türkiye’deki birçok meyvenin yetiştirilebildiğini söyledi. Ahmet Danacı, “Hizan ilçesine bağlı Akşar köyü Kılavuz mezrasındayız. Hizan ilçemiz topografik iklim özellikleriyle narenciye hariç ülkemizde yetişen bütün meyvelerin yetiştiği bir bölge. Ekonomik olarak üretilen eserlerin içerisinde üzüm de önemli bir yere sahip. Çabucak çabucak ilçemizdeki bütün köylerde üzüm yetiştirmekle bir arada ekonomik olarak 13 köyümüzde 14 bin dekar alanda üzüm üretimi var. Dekar başına randıman yıllar içerisinde değişse de ortalama olarak 1 ton düşmektedir. Üretilen üzümler bölgede tüketilirken, 3-5 TL’ye alıcı bulmaktadır. Rastgele bir pazar sorunu yaşanmazken, daha çok sofralık olarak tüketiliyor. Bunun yanında kuru üzüm, pestil ve doğal yollarla yapılan pekmez olarak da değerlendirilmektedir. İlçemizde 12 çeşit üzün üretilirken, bunlardan en çok ilgi görenleri miri, sinciri ve tayfi cinsidir. Pekmez imalinde ise en çok ‘Bağilti’ dediğimiz tipi kullanıyoruz. Üreticilerimiz kendi muhtaçlıklarını karşıladıktan sonra ürettikleri üzümleri bölge illeri başta olmak üzere iç pazarda satışa sunuyorlar” dedi.
Kılavuz mezrası sakinlerinden Erkan Özer ise dedelerinden ve babalarından öğrendikleri pekmez üretim işini yıllardan beridir sürdürdüklerini tabir ederek, birçok hastalığa iyi gelen pekmeziin hazırlanışını anlattı. Özer, “Bağlarımızda yetişen üzümlerimizi bilhassa eylül ayı sonlarına yanlışsız toplayıp getiriyoruz. Daha sonra da özel bir havuzda çizmelerle basarak suyunu çıkarıyoruz. Pekmez için maya dediğimiz özel bir toprakla karıştırıyoruz. Bunu daha sonra bidonlara koyarak dinlendiriyoruz. Daha önceden odunlarla altını yaktığımız kazanlarda 250-290 derece civarındaki ateşte 5-6 saat boyunca kaynatıyoruz. Kaynarken 100 litre koyduğumuz üzüm suyu yapılış haline gelinceye kadar 30 litre kalıyor. Dedelerimizden ve babalarımızdan öğrendiğimiz bu yöntemle yıllardır bu şekilde pekmez yapıyoruz” dedi.