Doğu Akdeniz’de güç kaynaklarının sondajı konusunda Türkiye ile askeri alanda tırmanan bir kriz içindeki Yunanistan’dan bir hükümet yetkilisi, Reuters’e şöyle konuştu:
“Ülkemizin savunma potansiyelini artırmak için Fransa ile görüşüyoruz, görüşme halinde olduğumuz yalnızca Fransa değil. Bu bağlamda savaş uçağı alımını da içeren bir müzakere var.”
Yunan hükümet yetkilisi son karar verilmediğini kelamlarına ekledi.
Dün Yunan medyasında Atina’nın Fransa’nın Dassault şirketinden 18 Rafale savaş uçağı alma konusunda anlaştığına dair haberler çıkmıştı.
Bir Fransız hükümet kaynağı da Reuters’e “Pek çok medya organında yazıldığı üzere bir anlaşma yok, bir dizi eserle ilgili müzakere var” dedi.
Bir gün önce Yunan Maliye Bakanı Hristos Staykuros, ülkenin mali krizle geçen uzun yıllardır savunma harcamalarında büyük kesintiye gittikten sonra, caydırıcılık gücünü artırmak için nakit rezervlerini silah alımı ve başka araçlara aktarmaya hazır olduğunu söylemişti.
Tıpkı zamanda Atina ile Paris ortasında müzakere edilen ve yıl sonunda imzalanması beklenen silah anlaşmasının, Yunanistan’a ilk etapta 10 Rafale satılmasını, ikinci etapta 8 Rafale’nin armağan edilmesini içerdiği, bu 8 Rafale’nin Libya’da Türkiye’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümetine bağlı üsleri vurduğu iddiası, EurAsian Times tarafından dile getirildi.
Türkiye ile Yunanistan ortasındaki krizde ikincisinden yana açık hal alan Fransa’nın Doğu Akdeniz’de yeni bir atılım yapacağı da öne sürüldü.
Fransız kaynaklar ve denizcilik kaynakları, Fransa’nın nükleer güçle çalışan uçak gemisi Charles de Gaulle’ün bilinmeyen sayıda savaş gemisi ve denizaltıyla birlikte bu ay başında Doğu Akdeniz’e açılacağı iddiasını geçti. Kararın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un açıkladığı ‘kırmızı çizgi politikası’ kapsamında alındığı belirtildi. Beyrut Limanı patlamasıyla sarsılan Lübnan’ı bugün ziyaret eden Macron, 10 Eylül’de Atina’ya gitmeyi planlıyor.
Avrupa Kurulu Sözcüsü Peter Stano ise Fransız uçak gemisinin Doğu Akdeniz’e gönderildiği yönündeki iddiaların ve bunun gerginliği düşürüp düşürmeyeceğinin sorulması üzerine şunları söyledi:
“Doğu Akdeniz’deki durum iyi değil. AB üye ülkeleri, gerginliğin düşürülmesi ve mevcut durumun aksine çevrilmesi konusunda verdikleri iletilerde pek açık ve netti. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in verdiği bildiri da epeyce netti. Yapılması gereken Türkiye ile oturup tahlil bulmaya çalışmak ve diyalogla gerginliği azaltmak. Önemli olan ve aktörlerin odaklanması gereken mevzu bu.”
Stano, cuma Berlin’de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları toplantısının sonuçlarının hala geçerli olduğunu, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile dayanışma sergilendiğini, Doğu Akdeniz’de gerginliğin düşürülmesini istediklerini belirtti.
Gerginliğin düşürülmemesi halinde Türkiye’ye yaptırım seçeneğine atıf yapan Stano, “Ama diyalog, dolaylı müzakereler ve görüşmeler yoluyla gerginliğin düşürülmesi için gayret sarf etme yolunu da takip edebiliriz” dedi.
Stano, Türkiye’nin de gerginliğin düşürülmesine katkı sağlayacak şekilde hareket etmesini istediklerini dile getirdi.
Fransız uçak gemisinin Doğu Akdeniz’e gönderildiği yönündeki iddialar ve bunun gerginliği düşürüp düşürmeyeceği sorulan Stano şu görüşleri aktardı:
“Doğu Akdeniz’deki durum iyi değil. AB üye ülkeleri, gerginliğin düşürülmesi ve mevcut durumun aksine çevrilmesi konusunda verdikleri iletilerde çok açıktı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in verdiği ileti da hayli netti. Yapılması gereken Türkiye ile oturup tahlil bulmaya çalışmak ve diyalogla gerginliği azaltmak. Önemli olan bu ve aktörlerin odaklanması gereken bahis bu.”
