Yazarlar

21.⁠ ⁠Yüzyılda Gelişen Teknoloji Çağı

Vafa OğuzTürkü

Bugün teknoloji çağında yaşıyoruz. Her geçen gün, günlük yaşamı daha hızlı ve daha mükemmel hale getirmek için yeni teknolojiler ortaya çıkıyor.

Bu teknolojiler, insan emeğinin yerini alıyor gibi görünse de aslında iş gücü tamamen ortadan kalkmıyor, yalnızca yer değiştiriyor.

Son yıllarda teknoloji, adeta baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Bu gelişmeyle birlikte, insan hayatını kolaylaştıran sayısız yeni ürün hayatımıza giriyor.

Oysa teknolojinin gelişimi, düşündüğümüzden çok daha eskiye dayanıyor. İlk basit araçların yapımına kadar uzanan bu süreç, Orta Çağ’dan sonra, özellikle Sanayi Devrimi ile birlikte bambaşka bir boyuta taşındı.

Modern teknoloji çağının temelleri bu dönemde atıldı.

Elbette her gelişme gibi, teknolojik ilerlemelerin de olumlu olduğu kadar olumsuz yönleri var. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu iki yüzlü gerçeği yaşıyoruz.

Nükleer silahların üretimi ile birlikte, endüstriyel atıklar dünyayı kirletmeye ve atmosferimize ciddi zararlar vermeye başladı.

Ekonomist Schumpeter’in ifadesiyle:

“Teknolojik yenilikler, kapitalist dünyanın gelişmesinin temel unsurudur.”

Gerçekten de teknolojik gelişmeler, sadece yaşam tarzımızı değil; tarihsel süreçleri, bireyleri ve toplumsal yapıları da kökten etkiliyor.

Bu etkinin, 21. yüzyıl boyunca da devam edeceği artık genel kabul gören bir gerçek.

Nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi çığır açıcı teknolojiler, yalnızca insanların yaşama, çalışma ve seyahat etme biçimini değil, aynı zamanda ülkelerin ve şirketlerin dünyayla kurduğu ilişkileri de değiştirmeye başladı bile.

Peki, yapay zeka nedir?

Yapay zeka, bilgisayarların insan gibi düşünmesini ve karar vermesini sağlayan bir teknolojidir.

Bugün kullandığımız akıllı telefonlardaki sanal asistanlar, müzik ve film öneri sistemleri, otonom araçlar ve sağlık teşhis sistemleri, yapay zekanın günlük hayatımızdaki yerini açıkça gösteriyor.

Aslında hiçbir teknoloji bize sanal asistanları kullanmamızı yasaklamıyor; aksine, yaşamımızı kolaylaştıracak şekilde hizmet ediyor.

Sonuç olarak; yapay zeka, büyük veriyi analiz ederek sürekli öğreniyor ve gelişiyor. Bu sayede bize daha akıllı, daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor.

Ancak unutmamalıyız ki, teknoloji yalnızca fayda sağlamak için değil; aynı zamanda riskleri önlemek için de kullanılmalı.

İşsizlik, ulaşım, iletişim, salgın hastalıklar, bilgiye erişim gibi çağımızın büyük sorunlarını çözmek için teknolojiden yararlanmalıyız.

Ama bir yandan da nükleer silahlar, siber saldırılar gibi olumsuz teknolojik gelişmelerin önlenmesi için çalışmalıyız.

Geleceği şekillendiren biziz.

Ve teknoloji, doğru kullanıldığında insanlığın en güçlü destekçisi olabilir.

Başa dön tuşu